SESLİ NAMAZ DUALARI |
NAMAZDA İKEN OKUNACAK DUALAR TURKCE OKUNUSLARI ANLAMLARI VEDE SESLI
|
(*) Önemli
Açıklama: Kur'an okumasını
bilmeyenlere ezberlemede kolaylık olsun diye sûre ve duaların okunuşları Türk
harfleri ile de yazılmıştır. Ancak, Kur'an harflerindeki bazı harflerin Türk
alfabesindeki karşılıkları olmadığından sûre ve duaların yeni harflerle
doğru olarak öğrenilmesi mümkün değildir. Bu sebeple sûre ve duaları,
iyi bilen bir öğreticinin ağzından dinleyerek yanlışsız öğrenmek
gerekir. Namazın farzlarından biri de Kur'an okumaktır. Manası bozulacak şekilde
Kur'an'ın yanlış okunması halinde namazın bozulacağı düşünülürse,
namaz surelerini doğru ezberlemenin önemi daha iyi anlaşılır.
NAMAZLARDA OKUNAN
DUALAR
Sübhâneke:
Namazlarda
ayakta iken okunur.
Okunduğu
yerler:
1) Her namazın
ilk rek'atinde
iftitah tekbirinden
sonra,
2) İkindi
namazının sünnetinde
üçüncü rek'ate
kalkınca fatihadan
önce,
3) Yatsı
namazının ilk
sünnetinde üçüncü
rek'ate kalkınca
fatihadan önce,
4) Teravih
namazı dört rek'atte
bir selâm verilerek
kılınıyorsa üçüncü
rek'ate kalkıldığı
zaman fatihadan
önce.
5) Cenaze
namazında birinci
tekbirden sonra.
Anlamı:
Allahım! Sen eksik
sıfatlardan pak ve
uzaksın. Seni daima
böyle tenzih eder ve
överim. Senin adın
mübarektir. Varlığın
her şeyden üstündür.
Senden başka tanrı
yoktur.
NOT:
Parantez içindeki "Ve
celle senâük"
cümlesi cenaze
namazında okunur.
Ettehiyyâtü:
Okunduğu
Yerler:
Namazların her
oturuşunda okunur.
Anlamı:
Dil ile, beden ve
mal ile yapılan
bütün ibadetler
Allah'a dır. Ey
Peygamber! Allah'ın
selâmı, rahmet ve
bereketleri senin
üzerine olsun.
Selâm bizim
üzerimize ve
Allah'ın bütün iyi
kulları üzerine
olsun.
Şahitlik ederim ki,
Allah'tan başka
tanrı yoktur. Yine
şahitlik ederim ki,
Muhammed, O'nun kulu
ve Peygamberidir.
Allâhümme
Salli ve Allâhümme
Barik:
Okundukları
Yerler:
1) Bütün
namazların son
oturuşlarında
Ettehiyyatü'den
sonra,
2) İkindi
namazının sünneti
ile Yatsının ilk
sünnetinin birinci
oturuşunda
Ettehiyyatü'den
sonra,
3) Dört
rekatta bir selâm
verilerek kılınan
Teravih namazının
ikinci rek'atının
sonundaki oturuşta
"Ettehiyyatü"den
sonra,
4) Cenaze
namazında ikinci
tekbirden sonra.
Anlamı:
Allahım!
Muhammed'e ve
Muhammed'in ümmetine
rahmet eyle;
şerefini yücelt.
İbrahim'e ve
İbrahim'in ümmetine
rahmet ettiğin gibi.
Şüphesiz övülmeye
lâyık yalnız sensin,
şan ve şeref sahibi
de sensin.
Anlamı:
Allahım! Muhammed'e
ve Muhammed'in
ümmetine hayır ve
bereket ver.
İbrahim'e ve
İbrahim'in ümmetine
verdiğin gibi.
Şüphesiz övülmeye
lâyık yalnız sensin,
şan ve şeref sahibi
de sensin.
Rabbenâ âtina
ve Rabbenâğfirli:
Okundukları
Yerler:
1)
Namazlardaki
oturuşlarda
Allahümme salli ve
Allahümme barikten
sonra,
2) Kunut
duasını bilmeyen
vitir namazında onun
yerine "Rabbenâ
âtina" ayetini
okuyabilir.
3) Cenaze
namazında üçüncü
tekbirden sonra
okunacak duaları
bilmeyen bunların
yerine yine "Rabbenâ
âtina" ayetini dua
niyetiyle
okuyabilir.
Anlamı:
Allahım! Bize
dünyada iyilik ve
güzellik, ahirette
de iyilik, güzellik
ver. Bizi ateş
azabından koru.
Anlamı:
Ey bizim
Rabbimiz! Beni,
anamı ve babamı ve
bütün mü'minleri
hesap gününde
(herkesin sorguya
çekileceği günde)
bağışla.
Kunut Duaları:
Vitir
namazının üçüncü
rek'atinde fatiha ve
sûre okunduktan
sonra eller yukarı
kaldırılıp tekbir
alınır ve eller
tekrar bağlanınca
kunut duaları
okunur.
Anlamı:
Allahım! Senden
yardım isteriz,
günahlarımızı
bağışlamanı isteriz,
razı olduğun şeylere
hidayet etmeni
isteriz. Sana
inanırız, sana tevbe
ederiz. Sana
güveniriz. Bize
verdiğin bütün
nimetleri bilerek
seni hayır ile
öğeriz. Sana
şükrederiz. Hiçbir
nimetini inkâr etmez
ve onları
başkasından
bilmeyiz.
Nimetlerini inkâr
eden ve sana karşı
geleni bırakırız.
Allahım! Biz
yalnız sana kulluk
ederiz. Namazı
yalnız senin için
kılarız, ancak sana
secde ederiz. Yalnız
sana koşar ve sana
yaklaştıracak
şeyleri kazanmaya
çalışırız.
İbadetlerini
sevinçle yaparız.
Rahmetinin devamını
ve çoğalmasını
dileriz. Azabından
korkarız, şüphesiz
senin azabın
kâfirlere ve
inançsızlara ulaşır.
NAMAZLARDA
OKUNAN BAZI SÛRELER
(*)
Fatiha
Sûresi:
Namazda ayakta
iken okunur.
Anlamı:
Hamd, âlemlerin
Rabbi, merhametli
olan, merhamet eden
ve Din Günü'nün
sahibi olan Allah'a
mahsustur.
(Allahım!) Ancak
sana kulluk eder ve
yalnız senden yardım
dileriz. Bizi doğru
yola, nimete
erdirdiğin
kimselerin, gazaba
uğramayanların,
sapmayanların yoluna
eriştir.
Fil Sûresi:
Bu ve bundan
sonra gelen sûreler,
namazlarda ayakta
iken ve fatihadan
sonra okunur.
Anlamı:
(Ey Muhammed!
Kâbe'yi yıkmaya
gelen) Fil
sahiplerine Rabbinin
ne ettiğini görmedin
mi? Onların
düzenlerini boşa
çıkarmadı mı?
Onların üzerine,
sert taşlar atan
sürülerle kuşlar
gönderdi. Sonunda
onları, yenilmiş
ekin gibi yaptı.
Kurayş Sûresi:
Kureyş
kabilesinin yaz ve
kış yolculuklarında
uzlaşması ve
anlaşması
sağlanmıştır.
Öyleyse kendilerini
açken doyuran ve
korku içindeyken
güven veren bu
Kâbe'nin Rabbine
kulluk etsinler.
Mâun Sûresi:
(Ey Muhammed!) Dini
yalan sayanı gördün
mü? Öksüzü
kakıştıran, yoksulu
doyurmaya yanaşmayan
kimse işte odur. Vay
o namaz kılanların
haline ki: Onlar
kıldıkları namazdan
gâfildirler. Onlar
gösteriş yaparlar.
Onlar basit şeyleri
(ödünç) dahi
vermezler.
Kevser Sûresi:
(Ey Muhammed!)
Doğrusu sana pek çok
nimet vermişizdir.
Öyleyse Rabbin için
namaz kıl, kurban
kes. Doğrusu adı,
sanı ortadan
kalkacak olan, sana
kin tutan kimsedir.
Kâfirûn
Sûresi:
(Ey Muhammed!)
De ki: Ey
inkârcılar! Ben
sizin taptıklarınıza
tapmam. Benim
taptığıma da sizler
tapmazsınız. Ben de
sizin taptığınıza
tapacak değilim.
Benim taptığıma da
sizler
tapmıyorsunuz. Sizin
dininiz size, benim
dinim banadır.
Nasr Sûresi:
(Ey Muhammed!)
Allah'ın yardımı ve
zafer günü gelip,
insanların Allah'ın
dinine akın akın
girdiklerini
görünce, Rabbini
överek tesbih et;
O'ndan bağışlama
dile, çünkü O,
tevbeleri dâima
kabul edendir.
Tebbet Sûresi:
Ebû Leheb'in
elleri kurusun;
kurudu da! Malı ve
kazandığı kendisine
fayda vermedi.
Alevli ateşe
yaslanacaktır.
Karısı da, boynunda
bir ip olduğu halde
ona odun
taşıyacaktır.
İhlas Sûresi:
(Ey Muhammed!)
De ki: O Allah bir
tektir. Allah her
şeyden müstağni ve
her şey O'na
muhtaçtır. O
doğurmamış ve
doğmamıştır. Hiç bir
şey O'na denk
değildir.
Felak Sûresi:
(Ey Muhammed!)
De ki: Yaratıkların
şerrinden,
bastırdığı zaman
karanlığın
şerrinden, düğümlere
nefes eden
büyücülerin
şerrinden, hased
ettiği zaman
hasedçinin
şerrinden, tan
yerini ağartan Rabbe
sığınırım.
Nâs Sûresi:
(Ey Muhammed!)
De ki: İnsanlardan
ve cinlerden ve
insanların
gönüllerine vesvese
veren o sinsi
vesvesecinin
şerrinden,
insanların Tanrısı,
insanların hükümranı
ve insanların Rabbi
olan Allah'a
sığınırım.
|