Hayır dileme, yapmak istediği bir şeyin kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını
anlamak için iki rekât namaz kılıp dua ederek rüyasında manevî bir işaret almak
amacıyla uykuya yatma.
Bir iş yapılmak istenildiğinde istihâre yapmak menduptur. Hz. Peygamber, Ashab-ı
kirama önemli işlerinde istihâreye başvurmalarını telkin buyurdu. Câbir
(r.a)'den şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah (s.a.s) bütün işlerinde,
Kur'an'dan sure öğretir gibi istihâreyi de öğreterek şöyle derdi: "Sizden
biriniz bir ise niyetlendiği zaman farzın dışında iki rekât namaz kılsın ve
şöyle desin: "Allâhümme estehiruke bi ilmike ve estakdiruke bi kudretike ve
es'elüke min fadlike'l-azim. Fe inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemu ve lâ
a'lemu ve ente allâmu'l guyûb. Allâhümme inkünte ta'lemu enne hâza'l-emre hayrun
li fi dini ve meâşi ve âkıbeti emri tev âcili emri ve âcilihi. Fekdurhu li ve
yessirhu li summe bârik li fihi. Ve in künte ta'lemu enne hâza'l-emre şerrun li
fi dini ve maâşi ve âkıbeti emri ev âcili emri ve âcilihi f'asrifhu anni
va'srifni anhu ve'kdur li el-Hayra haysü kâne. Sümme ardihi bihi" (Buharî,
Teheccüt, 25, Deavât, 49, Tevhid, 10; Tirmizi, Vitr, 18; İbn Mace, Akâme, 188;
Ahmet b. Hanbel, III, 344).
İstihare duasının anlamı: "Allah'ım yapmayı düşündüğüm su işin
işlenmesinden yahut terkinden hangisinin hayırlı olduğunu bana ilminle
kolaylaştır. Kudretinle senden güç istiyorum. &nin büyük fazlından ihsan
buyurmanı dilerim. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter; benim gücüm yetmez. Sen
bilirsin, ben bilemem. Sen şeyi çok iyi bilensin, Allah'ım. Eğer bu işi dinim,
yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya ahiretimin sonucu bakımından benim
için hayırlı olduğunu bilirsen o işi bana takdir et, kolaylaştır ve onu bana
mübarek kıl. Eğer bu işi; dinim, yaşayışım ve işimin sonucu veya dünya veya
ahiretimin sonucu bakımından benim için şer olarak bilirsen, onu benden, beni de
ondan uzak eyle. Nerede olursa olsun benim için hayır olanı takdir et. Sonra da
beni bu hayırla hoşnut buyur"
Sa'd b. Ebi Vakkas'tan, Resulullah (a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilir: "Âdem
oğlunun Allah'tan hayır dilemesi (istihâresi) saâdetindendir. Allah'ın hükmüne
razı olması da saâdetindendir. Allah'tan hayır istemeyi terketmesi ise onun
bedbaht olmasındandır. Allah'ın hükmüne razı olmaması da, Âdemoğlunun
bedbahtlığındandır" (Ahmed b. Hanbel, I, 167; Tirmizi, Kader, 15).
İstihâreden önce veya sonra, gerekli istişareler yapılır ve o iş hakkında karar
verilir Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "İş konusunda onlarla istişare yap.
İstişareden sonra o isi yapmaya tam olarak karar verince, artık Allah'a dayan ve
güven" (Ali İmrân, 3/159). İstihare hadisi İbn Mes'ud, Ebû Eyyûb el-Ensârî, Ebû
Bekir, Ebû Saîd, el-Hudrî, Sa'd b. Ebi Vakkas, Abdullah b. Abbas, Abdullah b.
Ömer, Ebû Hureyre ve Enes b. Mâlik gibi büyük sahabilerden nakledilmiş, bu
rivayetleri senetleriyle birlikte, Buhârî, şârihi Aynî, "Umdetu'l-Kâri" adlı
şerhinde tek tek zikredilmiştir. Rivayetler arasında bazı metin farklılıkları
vardır.
Enes b. Mâlik'ten gelen rivayet istihâreyi teşvik eder. Bu hadîs şöyledir: "İstihare
yapan kimse hüsrâna uğramaz, istihare eden pişman olmaz, iktisatlı davranan
kimse de muhtaç duruma düşmez" (Tecrid-i Sarih Tercümesi, Ankara 1985, IV,
135).
İstihâre namazında nelerin okunacağı hadisle sabit değilse de, birinci rekâtta
Fatiha'dan sonra Kâfirun, ikinci rekâtta ise, İhlâs sûrelerinin okunması güzel
görülmüştür. Nevevî bunu müstehab görür. İmam Gazzalî de bu sûrelerin okunması
gereğinden İhya'da söz etmiştir. İbn Ömer'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah
(s.a.s)'i bir ay süreyle izledim, sabah namazının sünnetinde, Kâfirun ve İhlas
sûrelerini okurlardı. Gazzâlî'nin bu gibi hadislerden mülhem olarak,
istihâre namazında da benzer kıraati uyun gördüğü söylenebilir.
İstihare namazından sonra, istihare duası okunur ve istenilen şeye niyet
edilerek, Kıbleye dönülmek suretiyle yatılır. Böylece istihareye üç veya yedi
geceye kadar devam edilebilir. Çünkü Hz. Peygamberin bazı duaları üç defa tekrar
ettiği, hatta Enes b. Malik'e istihâreyi yediye kadar tekrar etmeyi telkin
buyurduğu nakledilir (Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 142, 143).
İstihâre, iyiliği veya kötülüğü kestirilemeyen bir iş hakkında sözkonusu olur.
Hayırlı ve sevaplı olduğu kesin olarak bilinen bir konuda istihâreye gerek
kalmaz. İstihâre namazı, kerâhat vakitleri dışında her zaman kılınabilir. Çünkü
hadiste vakit belirtilmemiştir.
Şâmil İA
|
|