Akşam namazının sünnetinden sonra kılınan altı rekâtlık gayr-i müekked namaz.
Evvâb, faal vezninde ism-i fâildir, günâhları terk ve hayırlı işler yapmak
sûretiyle Allah'a dönen demektir. Çoğulu Evvâbin'dir. Evvâbin namazı, Allah'a
çok itaat edenlerin namazı demektir. Ashab-ı kirâmdan Zeyd b. Erkâm, kuşluk
vakti birtakım insanların namaz kıldıklarını görmüş de; "Bu adamlar pek âlâ
bilir ki, bu saatten başka zamanda namaz kılmak, daha faziletlidir. Çünkü
Resulullah (s.a.s.), "Evvâbin namazı, sıcaktan deve yavrularının ayakları
yandığı zaman kılınır" buyurmuştur" (Müslim, Salât, 19).
Zeyd b. Erkâm, başka bir rivâyetinde şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.s.)
Kûba'lıların yanına gitti. Vardığında, onlar namaz kılıyordu. Allah elçisi,
onlara, 'Evvâbin namazı, sıcaktan deve yavrularının ayakları yandığı zamandır'
buyurdu" (A. Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercümesi ve Şerhi IV, 2132).
Bu hadislerde, namazın kaç rekât kılınacağı belirtilmemiştir. İslâm âlimleri,
sıcağın yükseldiği bu vaktin, kuşluk namazı için en elverişli ve faziletli
olduğunu söylemişlerdir. Çünkü kuşluk namazının vakti, günün evveli olup, daha
erken saatlerde de kılınabilmektedir.
Hz. Sevbân'dan nakledilen şu hadis de, evvâbin namazının önemini belirtir: "Allah
Rasûlü, günün yarısından sonra namaz kılmayı severdi. Hz. Âişe, Ya Resulullah,
sen bu saatte de mi namaz kılmayı seviyorsun? dedi. Resulullah (s.a.s.): "Bu
saatte gök kapıları açılır ve Hak Teâla hazretleri, bu saatte kullarına rahmetle
bakar. Bu namaz Âdem, Nuh, İbrahim ve İsâ'nın devam ettikleri bir namazdır"
buyurdular (el-Askalânî, Bulûgu'l Merâm, Terc. A. Davudoğlu, II, 48). Evvâbin
namazının dört rekât olduğuna dâir çeşitli hadisler nakledilmiştir. Akşam
namazından sonra ve altı rekât kılındığına dâir hadisler de nakledilir ve
bunların uygulamada daha yaygın olduğu bilinmektedir (Tirmizî, Salat, 32 1) .
Akşam namazının sünnetinden sonra iki ilâ altı rekat arasında kılınan nafile
namaza da "evvâbin" denilmiştir. Hz. Peygamber, akşam namazından sonra
altı rekat nâfile namaz kılanın evvâbinden (günah işleyip, arkasından hemen
tövbe eden kimselerden) sayılacağını bildirmiş ve arkasından da şu ayeti
okumuştur: "Rabbiniz, içinizden geçenleri çok iyi bilir. Eğer salih kimseler
olursanız, şüphesiz Allah tövbe edenleri affedicidir" (el-İsrâ, 17/25; bk. İbn Kesir, Tefsir, İstanbul
1985, V, 64, 65; Şürünbülâli, Şerhu Nüri'l-İzah, İstanbul 1984. s.74)
Hamdi DÖNDÜREN
|
|