Elmalılı 77:20 - Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?
Elmalılı 77:21 - Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Elmalılı 77:22 - Belli bir süreye kadar.
Elmalılı 77:23 - Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
Elmalılı 77:24 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:25 - Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
Elmalılı 77:26 - Gerek diriler, gerekse ölüler için.
Elmalılı 77:27 - Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
Elmalılı 77:28 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:29 - (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
Elmalılı 77:30 - "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."
Elmalılı 77:31 - O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
Elmalılı 77:32 - O, saray gibi kıvılcımlar atar.
Elmalılı 77:33 - Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
Elmalılı 77:34 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:35 - Bugün, konuşamıyacakları gündür.
Elmalılı 77:36 - Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
Elmalılı 77:37 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:38 - Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
Elmalılı 77:39 - Bir hileniz varsa beni atlatın.
Elmalılı 77:40 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:41 - Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
Elmalılı 77:42 - Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.
Elmalılı 77:43 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).
Elmalılı 77:44 - İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
Elmalılı 77:45 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:46 - Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.
Elmalılı 77:47 - O gün yalanlayanların vay haline!
Elmalılı 77:48 - Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.
Elmalılı 77:49 - Vay haline o gün yalanlayanların!
Elmalılı 77:50 - Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?