Elmalılı 52:15 - "Bu da mı bir sihir? Yoksa siz görmüyor musunuz?
Elmalılı 52:16 - Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artık sizin için birdir. Siz hep yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız" (denilecek).
Elmalılı 52:17 - Şüphesiz (günahlardan) korunanlar da cennetlerde, nimetler içindedirler.
Elmalılı 52:18 -Rablerinin kendilerine verdiği ile zevk ü sefâ sürerler. Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
Elmalılı 52:19 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için" (denilir.)
Elmalılı 52:20 - Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Ayrıca biz onları ceylan gözlü hûrilerle evlendirdik.
Elmalılı 52:21 - İman edip zürriyetleri de iman ile kendilerine tâbi olanlar (yok mu?); işte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Kendilerinin amellerinden birşey de eksiltmedik. Herkes kendi kazandığına bağlıdır.
Elmalılı 52:22 - Onlara canlarının istediği meyvalar ve etlerden bol bol verdik.
Elmalılı 52:23 - Orada bir kadeh kapışırlar ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne de günaha sokma.
Elmalılı 52:24 - Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.
Elmalılı 52:25 - Birbirlerine yönelip soruyorlar.
Elmalılı 52:26 - Ve diyorlar ki: "Gerçekte biz daha önce (dünya hayatında) âilemiz içinde (âkibetimizden) korkardık".
Elmalılı 52:27 - "Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine işleyen (kavurucu) azabdan korudu."
Elmalılı 52:28 - "Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur."
Elmalılı 52:29 -(Ey Muhammed!) sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kâhinsin, ne de mecnûn.
Elmalılı 52:30 - Yoksa onlar (senin için): "Bir şâirdir, zamanın felaketlerine çarpılmasını gözetliyoruz." mu diyorlar?
Elmalılı 52:31 - De ki: Bekleyin, çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.