Elmalılı 43:48 - Bizim onlara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. Belki doğru yola dönerler diye biz onları azapla yakaladık.
Elmalılı 43:49 - Onlar azâbı görünce: "Ey sihirbaz! Sende olan ahdi hürmetine bizim için Rabbine dua et. Biz gerçekten doğru yola gireceğiz." dediler.
Elmalılı 43:50 - Fakat azabı kendilerinden kaldırdığımız zaman hemen sözlerinden dönüverdiler.
Elmalılı 43:51 - Firavun kavmine seslenerek dedi ki: "Ey kavmim! Mısır hükümdarlığı ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Görmüyor musunuz?
Elmalılı 43:52 - Yoksa ben, nerede ise meramını anlatamayan şu zavallıdan daha hayırlı değil miyim?
Elmalılı 43:53 - Eğer O'nun dediği doğru ise üzerine altın bilezikler atılmalı veya kendisiyle beraber onu tasdik eden melekler gelmeli değil miydi?"
Elmalılı 43:54 - Firavun kavmini küçümsedi. Onlar da O'na itaat ettiler. Çünkü onlar fâsık bir kavimdi.
Elmalılı 43:55 - Nihayet bizi gazaplandırdıkları zaman onlardan intikam aldık. Hepsini suda boğduk.
Elmalılı 43:56 - Onları sonradan gelecekler için ibret ve örnek kıldık.
Elmalılı 43:57 - Meryem oğlu İsâ bir misal olarak anlatılınca, senin kavmin hemen ondan bir delil bulduklarını sanarak bağrışmaya başladılar.
Elmalılı 43:58 - Onlar dediler ki: "Bizim ilâhlarımız mı daha hayırlıdır, yoksa İsâ mı?" Bu misâli sırf seninle tartışmak için ortaya attılar. Doğrusu onlar çok kavgacı bir topluluktur.
Elmalılı 43:59 - İsâ, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.
Elmalılı 43:60 - Eğer biz dileseydik, sizden yeryüzünde yerinize geçecek melekler yaratırdık.