Lā 'Uqsimu Bihadhā Al-Baladi  | 090001,2,3,4.Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekkeye), babaya ve ondan meydanagelen çocuğa yemin ederim ki biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde(olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. | لاَ أُقْسِمُ بِهَذَا الْبَلَدِ |
Wa 'Anta Ĥillun Bihadhā Al-Baladi  | 090002. | وَأَنْتَ حِلّ ٌ بِهَذَا الْبَلَدِ |
Wa Wālidin Wa Mā Walada  | 090003. | وَوَالِد ٍ وَمَا وَلَدَ |
Laqad Khalaqnā Al-'Insāna Fī Kabadin  | 090004. | لَقَدْ خَلَقْنَا الإِنسَانَ فِي كَبَد ٍ |
'Ayaĥsabu 'An Lan Yaqdira `Alayhi 'Aĥadun  | 090005.İnsanoğlu, kendisine kimsenin güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? | أَيَحْسَبُ أَنْ لَنْ يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَد ٌ |
Yaqūlu 'Ahlaktu Mālāan Lubadāan  | 090006.Yığınla mal harcadım diyor. | يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالا ً لُبَدا ً |
'Ayaĥsabu 'An Lam Yarahu 'Aĥadun  | 090007.Kendisini kimsenin görmediğini mi sanıyor? | أَيَحْسَبُ أَنْ لَمْ يَرَهُ~ُ أَحَد ٌ |
'Alam Naj`al Lahu `Aynayni  | 090008,9,10.Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şeryollarını) göstermedik mi? | أَلَمْ نَجْعَلْ لَه ُُ عَيْنَيْنِ |
Wa Lisānāan Wa Shafatayni  | 090009. | وَلِسَانا ً وَشَفَتَيْنِ |
Wa Hadaynāhu An-Najdayni  | 090010. | وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ |
Falā Aqtaĥama Al-`Aqabaha  | 090011.Fakat o, sarp yokuşa atılmadı. | فَلاَ اقْتَحَمَ الْعَقَبَةَ |
Wa Mā 'Adrāka Mā Al-`Aqabahu  | 090012.Sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin? | وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْعَقَبَةُ |
Fakku Raqabahin  | 090013.O tutsak bir boynu çözmek(köle azat etmek) tir. | فَكُّ رَقَبَة ٍ |
'Aw 'Iţ`āmun Fī Yawmin Dhī Masghabahin  | 090014,15,16.Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan biryetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır. | أَوْ إِطْعَام ٌ فِي يَوْم ٍ ذِي مَسْغَبَة ٍ |
Yatīmāan Dhā Maqrabahin  | 090015. | يَتِيما ً ذَا مَقْرَبَة ٍ |
'Aw Miskīnāan Dhā Matrabahin  | 090016. | أَوْ مِسْكِينا ً ذَا مَتْرَبَة ٍ |
Thumma Kāna Mina Al-Ladhīna 'Āmanū Wa Tawāşaw Biş-Şabri Wa Tawāşaw Bil-Marĥamahi  | 090017,18.Sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden,birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar Ahiretmutluluğuna erenlerdir.1 | ثُمَّ كَانَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا بِالْمَرْحَمَةِ |
'Ūlā'ika 'Aşĥābu Al-Maymanahi  | 090018. | أُوْلَائِكَ أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ |
Wa Al-Ladhīna Kafarū Bi'āyātinā Hum 'Aşĥābu Al-Mash'amahi  | 090019.Âyetlerimizi inkar edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir.2 | وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِنَا هُمْ أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ |
`Alayhim Nārun Mu'uşadahun  | 090020.Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır. | عَلَيْهِمْ نَار ٌ مُؤصَدَة ٌ |