Wa As-Samā'i Dhāti Al-Burūji  | 085001.Burçlarla dolu göğe andolsun, | وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ |
Wa Al-Yawmi Al-Maw`ūdi  | 085002.Vadedilmiş güne (kıyamete) andolsun, | وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ |
Wa Shāhidin Wa Mash/hūdin  | 085003,4,5.Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (müminleri yakmakiçin) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.1 | وَشَاهِد ٍ وَمَشْهُود ٍ |
Qutila 'Aşĥābu Al-'Ukhdūdi  | 085004. | قُتِلَ أَصْحَابُ الأُخْدُودِ |
An-Nāri Dhāti Al-Waqūdi  | 085005. | النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ |
'Idh Hum `Alayhā Qu`ūdun  | 085006,7.O vakit, ateşin etrafında oturmuş, müminlere yaptıklarınıseyrediyorlardı. | إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُود ٌ |
Wa Hum `Alá Mā Yaf`alūna Bil-Mu'uminīna Shuhūdun  | 085007. | وَهُمْ عَلَى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُود ٌ |
Wa Mā Naqamū Minhum 'Illā 'An Yu'uminū Billāhi Al-`Azīzi Al-Ĥamīdi  | 085008,9.Onlar müminlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine aitolan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allaha iman ettikleri içinkızıyorlardı. Allah her şeye şahittir. | وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ |
Al-Ladhī Lahu Mulku As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Wa Allāhu `Alá Kulli Shay'in Shahīdun  | 085009. | الَّذِي لَه ُُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْء ٍ شَهِيد ٌ |
'Inna Al-Ladhīna Fatanū Al-Mu'uminīna Wa Al-Mu'umināti Thumma Lam Yatūbū Falahum `Adhābu Jahannama Wa Lahum `Adhābu Al-Ĥarīqi  | 085010.Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra datövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır. | إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ |
'Inna Al-Ladhīna 'Āmanū Wa `Amilū Aş-Şāliĥāti Lahum Jannātun Tajrī Min Taĥtihā Al-'Anhāru Dhālika Al-Fawzu Al-Kabīru  | 085011.İman edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara içinden ırmaklarakan, cennetler vardır. İşte bu büyük başarıdır. | إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّات ٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ |
'Inna Baţsha Rabbika Lashadīdun  | 085012.Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir. | إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيد ٌ |
'Innahu Huwa Yubdi'u Wa Yu`īdu  | 085013.Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrarlar. | إِنَّه ُُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ |
Wa Huwa Al-Ghafūru Al-Wadūdu  | 085014.O, çok bağışlayandır, çok sevendir. | وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ |
Dhū Al-`Arshi Al-Majīdu  | 085015.Arşın sahibidir, şanı yüce olandır. | ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ |
Fa``ālun Limā Yurīdu  | 085016.Dilediğini mutlaka yapandır. | فَعَّال ٌ لِمَا يُرِيدُ |
Hal 'Atāka Ĥadīthu Al-Junūdi  | 085017,18.Orduların, Firavun ve Semûdun haberi sana geldi mi? | هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ |
Fir`awna Wa Thamūda  | 085018. | فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ |
Bali Al-Ladhīna Kafarū Fī Takdhībin  | 085019.Hayır, inkar edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar. | بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيب ٍ |
Wa Allāhu Min Warā'ihim Muĥīţun  | 085020.Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır. | وَاللَّهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحِيط ٌ |
Bal Huwa Qur'ānun Majīdun  | 085021.Hayır o (yalanlamakta oldukları kitap) şanı yüce bir Kurandır. | بَلْ هُوَ قُرْآن ٌ مَجِيد ٌ |
Fī Lawĥin Maĥfūžin  | 085022.O korunmuş bir levhada (Levh-i Mahfuzda)dır. | فِي لَوْح ٍ مَحْفُوظ ٍ |