Hal 'Atá `Alá Al-'Insāni Ĥīnun Mina Ad-Dahri Lam Yakun Shay'āan Madhkūrāan  | 076001.İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzuncabir zaman geçti.1 | هَلْ أَتَى عَلَى الإِنسَانِ حِين ٌ مِنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُنْ شَيْئا ً مَذْكُورا ً |
'Innā Khalaqnā Al-'Insāna Min Nuţfatin 'Amshājin Nabtalīhi Faja`alnāhu Samī`āan Başīrāan  | 076002.Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan (meniden) yarattıkve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. | إِنَّا خَلَقْنَا الإِنسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاج ٍ نَبْتَلِيه ِِ فَجَعَلْنَاه ُُ سَمِيعا ً بَصِيرا ً |
'Innā Hadaynāhu As-Sabīla 'Immā Shākirāan Wa 'Immā Kafūrāan  | 076003.Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu yaşükrederek ya da nankörlük ederek kateder. | إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرا ً وَإِمَّا كَفُورا ً |
'Innā 'A`tadnā Lilkāfirīna Salāsilāan Wa 'Aghlālāan Wa Sa`īrāan  | 076004.Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateşhazırladık. | إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ سَلاَسِلا ً وَأَغْلاَلا ً وَسَعِيرا ً |
'Inna Al-'Abrāra Yashrabūna Min Ka'sin Kāna Mizājuhā Kāfūrāan  | 076005.İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler. | إِنَّ الأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِنْ كَأْس ٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورا ً |
`Aynāan Yashrabu Bihā `Ibādu Allāhi Yufajjirūnahā Tafjīrāan  | 076006.Bir pınar ki Allahın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıpakıtırlar. | عَيْنا ً يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرا ً |
Yūfūna Bin-Nadhri Wa Yakhāfūna Yawmāan Kāna Sharruhu Mustaţīrāan  | 076007.O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış birgünden korkarlar. | يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْما ً كَانَ شَرُّه ُُ مُسْتَطِيرا ً |
Wa Yuţ`imūna Aţ-Ţa`āma `Alá Ĥubbihi Miskīnāan Wa Yatīmāan Wa 'Asīrāan  | 076008.Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. | وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّه ِِ مِسْكِينا ً وَيَتِيما ً وَأَسِيرا ً |
'Innamā Nuţ`imukum Liwajhi Allāhi Lā Nurīdu Minkum Jazā'an Wa Lā Shukūrāan  | 076009.(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) Biz size sırf Allah rızası içinyediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. | إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لاَ نُرِيدُ مِنْكُمْ جَزَاء ً وَلاَ شُكُورا ً |
'Innā Nakhāfu Min Rabbinā Yawmāan `Abūsāan Qamţarīrāan  | 076010.Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı)Rabbimizden korkarız. | إِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْماً عَبُوسا ً قَمْطَرِيرا ً |
Fawaqāhumu Allāhu Sharra Dhālika Al-Yawmi Wa Laqqāhum Nađratan Wa Surūrāan  | 076011.Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık veiçlerine bir sevinç verir. | فَوَقَاهُمُ اللَّهُ شَرَّ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَلَقَّاهُمْ نَضْرَة ً وَسُرُورا ً |
Wa Jazāhum Bimā Şabarū Jannatan Wa Ĥarīrāan  | 076012.Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ilemükafatlandırır. | وَجَزَاهُمْ بِمَا صَبَرُوا جَنَّة ً وَحَرِيرا ً |
Muttaki'īna Fīhā `Alá Al-'Arā'iki Lā Yarawna Fīhā Shamsāan Wa Lā Zamharīrāan  | 076013.Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş(yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk. | مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الأَرَائِكِ لاَ يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسا ً وَلاَ زَمْهَرِيرا ً |
Wa Dāniyatan `Alayhim Žilāluhā Wa Dhullilat Quţūfuhā Tadhlīlāan  | 076014.Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolaycaalınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır. | وَدَانِيَةً عَلَيْهِمْ ظِلاَلُهَا وَذُلِّلَتْ قُطُوفُهَا تَذْلِيلا ً |
Wa Yuţāfu `Alayhim Bi'āniyatin Min Fiđđatin Wa 'Akwābin Kānat Qawārīra  | 076015.Etraflarında gümüş kaplar, şeffaf kadehler dolaştırılır. | وَيُطَافُ عَلَيْهِمْ بِآنِيَة ٍ مِنْ فِضَّة ٍ وَأَكْوَاب ٍ كَانَتْ قَوَارِيرَ |
Qawārīra Min Fiđđatin Qaddarūhā Taqdīrāan  | 076016.Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüpdüzenlemişlerdir.2 | قَوَارِيرَ مِنْ فِضَّة ٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيرا ً |
Wa Yusqawna Fīhā Ka'sāan Kāna Mizājuhā Zanjabīlāan  | 076017.Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâsedeniçirilir. | وَيُسْقَوْنَ فِيهَا كَأْسا ً كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلا ً |
`Aynāan Fīhā Tusammá Salsabīlāan  | 076018.Orada bir pınar ki ona selsebil adı verilir. | عَيْنا ً فِيهَا تُسَمَّى سَلْسَبِيلا ً |
Wa Yaţūfu `Alayhim Wildānun Mukhalladūna 'Idhā Ra'aytahum Ĥasibtahum Lu'ulu'uāan Manthūrāan  | 076019.Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlikve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır. | وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَان ٌ مُخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤا ً مَنثُورا ً |
Wa 'Idhā Ra'ayta Thamma Ra'ayta Na`īmāan Wa Mulkāan Kabīrāan  | 076020.Orada, görünce (sonsuz)nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık)görürsün. | وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيما ً وَمُلْكا ً كَبِيرا ً |
`Āliyahum Thiyābu Sundusin Khuđrun Wa 'Istabraqun Wa Ĥullū 'Asāwira Min Fiđđatin Wa Saqāhum Rabbuhum Sharābāan Ţahūrāan  | 076021.Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüşbileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecekiçirecektir. | عَالِيَهُمْ ثِيَابُ سُندُسٍ خُضْر ٌ وَإِسْتَبْرَق ٌ وَحُلُّوا أَسَاوِرَ مِنْ فِضَّة ٍ وَسَقَاهُمْ رَبُّهُمْ شَرَابا ً طَهُورا ً |
'Inna Hādhā Kāna Lakum Jazā'an Wa Kāna Sa`yukum Mashkūrāan  | 076022.Onlara şöyle denecektir: Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır.Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür. | إِنَّ هَذَا كَانَ لَكُمْ جَزَاء ً وَكَانَ سَعْيُكُمْ مَشْكُورا ً |
'Innā Naĥnu Nazzalnā `Alayka Al-Qur'āna Tanzīlāan  | 076023.Şüphe yok ki, Kuranı sana elbette biz indirdik biz. | إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ تَنْزِيلا ً |
Fāşbir Liĥukmi Rabbika Wa Lā Tuţi` Minhum 'Āthimāan 'Aw Kafūrāan  | 076024.O halde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbirnanköre itaat etme. | فَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ وَلاَ تُطِعْ مِنْهُمْ آثِماً أَوْ كَفُورا ً |
Wa Adhkur Asma Rabbika Bukratan Wa 'Aşīlāan  | 076025.Sabah akşam Rabbinin adını an. | وَاذْكُرْ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَة ً وَأَصِيلا ً |
Wa Mina Al-Layli Fāsjud Lahu Wa Sabbiĥhu Laylāan Ţawīlāan  | 076026.Gecenin bir kısmında ona secde et; geceleyin de onu uzun uzadıya tespih et. | وَمِنَ اللَّيْلِ فَاسْجُدْ لَه ُُ وَسَبِّحْهُ لَيْلا ً طَوِيلا ً |
'Inna Hā'uulā' Yuĥibbūna Al-`Ājilata Wa Yadharūna Warā'ahum Yawmāan Thaqīlāan  | 076027.Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günüarkalarına atıyorlar. | إِنَّ هَاؤُلاَء يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَاءَهُمْ يَوْما ً ثَقِيلا ً |
Naĥnu Khalaqnāhum Wa Shadadnā 'Asrahum Wa 'Idhā Shi'nā Baddalnā 'Amthālahum Tabdīlāan  | 076028.Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık.Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz. | نَحْنُ خَلَقْنَاهُمْ وَشَدَدْنَا أَسْرَهُمْ وَإِذَا شِئْنَا بَدَّلْنَا أَمْثَالَهُمْ تَبْدِيلا ً |
'Inna Hadhihi Tadhkiratun Faman Shā'a Attakhadha 'Ilá Rabbihi Sabīlāan  | 076029.İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar. | إِنَّ هَذِه ِِ تَذْكِرَة ٌ فَمَنْ شَاءَ اتَّخَذَ إِلَى رَبِّه ِِ سَبِيلا ً |
Wa Mā Tashā'ūna 'Illā 'An Yashā'a Allāhu 'Inna Allāha Kāna `Alīmāan Ĥakīmāan  | 076030.Allahın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıylabilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | وَمَا تَشَاءُونَ إِلاَّ أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلِيماً حَكِيما ً |
Yudkhilu Man Yashā'u Fī Raĥmatihi Wa Až-Žālimīna 'A`adda Lahum `Adhābāan 'Alīmāan  | 076031.O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azaphazırlamıştır. | يُدْخِلُ مَنْ يَشَاءُ فِي رَحْمَتِه ِِ وَالظَّالِمِينَ أَعَدَّ لَهُمْ عَذَاباً أَلِيما ً |