Sa'ala Sā'ilun Bi`adhābin Wāqi`in  | 070001,2,3.Soran birisi, yükselme yollarının sahibiAllah tarafından kâfirlerekesinlikle inecek olan ve hiç kimsenin uzaklaştıramayacağı azabı sordu.2 | سَأَلَ سَائِل ٌ بِعَذَاب ٍ وَاقِع ٍ |
Lilkāfiryna Laysa Lahu Dāfi`un  | 070002. | لِلْكَافِرينَ لَيْسَ لَه ُُ دَافِع ٌ |
Mina Allāhi Dhī Al-Ma`āriji  | 070003. | مِنَ اللَّهِ ذِي الْمَعَارِجِ |
Ta`ruju Al-Malā'ikatu Wa Ar-Rūĥu 'Ilayhi Fī Yawmin Kāna Miqdāruhu Khamsīna 'Alfa Sanahin  | 070004.Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir gündeyükselir. | تَعْرُجُ الْمَلاَئِكَةُ وَالرُّوحُ إِلَيْهِ فِي يَوْم ٍ كَانَ مِقْدَارُه ُُ خَمْسِينَ أَلْفَ سَنَة ٍ |
Fāşbir Şabrāan Jamīlāan  | 070005.(Ey Muhammed!) Sen güzel bir şekilde sabret. | فَاصْبِرْ صَبْرا ً جَمِيلا ً |
'Innahum Yarawnahu Ba`īdāan  | 070006.Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar. | إِنَّهُمْ يَرَوْنَه ُُ بَعِيدا ً |
Wa Narāhu Qarībāan  | 070007.Biz ise onu yakın görüyoruz. | وَنَرَاه ُُ قَرِيبا ً |
Yawma Takūnu As-Samā'u Kālmuhli  | 070008,9.Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağıgünü hatırla. | يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاءُ كَالْمُهْلِ |
Wa Takūnu Al-Jibālu Kāl`ihni  | 070009. | وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ |
Wa Lā Yas'alu Ĥamīmun Ĥamīmāan  | 070010.(O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz. | وَلاَ يَسْأَلُ حَمِيمٌ حَمِيما ً |
Yubaşşarūnahum Yawaddu Al-Mujrimu Law Yaftadī Min `Adhābi Yawmi'idhin Bibanīhi  | 070011,12,13,14.Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmakiçin oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesinive yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın. | يُبَصَّرُونَهُمْ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذ ٍ بِبَنِيهِ |
Wa Şāĥibatihi Wa 'Akhīhi  | 070012. | وَصَاحِبَتِه ِِ وَأَخِيهِ |
Wa Faşīlatihi Allatī Tu'uwyhi  | 070013. | وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْويهِ |
Wa Man Fī Al-'Arđi Jamī`āan Thumma Yunjīhi  | 070014. | وَمَنْ فِي الأَرْضِ جَمِيعا ً ثُمَّ يُنجِيهِ |
Kallā 'Innahā Lažá  | 070015,16.Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz, cehennem derileri kavurup çıkaranalevli ateştir. | كَلاَّ إِنَّهَا لَظَى |
Nazzā`atan Lilshshawá  | 070016. | نَزَّاعَة ً لِلشَّوَى |
Tad`ū Man 'Adbara Wa Tawallá  | 070017,18.O, (hakka) arka döneni ve (imandan) yüz çevireni; servet toplayıpyığanı kendine çağırır. | تَدْعُوا مَنْ أَدْبَرَ وَتَوَلَّى |
Wa Jama`a Fa'aw`á  | 070018. | وَجَمَعَ فَأَوْعَى |
'Inna Al-'Insāna Khuliqa Halū`āan  | 070019.Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır. | إِنَّ الإِنسَانَ خُلِقَ هَلُوعا ً |
'Idhā Massahu Ash-Sharru Jazū`āan  | 070020.Kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır. | إِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعا ً |
Wa 'Idhā Massahu Al-Khayru Manū`āan  | 070021.Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır. | وَإِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعا ً |
'Illā Al-Muşallīna  | 070022.Ancak, namaz kılanlar başka. | إِلاَّ الْمُصَلِّينَ |
Al-Ladhīna Hum `Alá Şalātihim Dā'imūna  | 070023.Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. | الَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلاَتِهِمْ دَائِمُونَ |
Wa Al-Ladhīna Fī 'Amwālihim Ĥaqqun Ma`lūmun  | 070024,25.Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar içinbelli bir hak bulunan kimselerdir. | وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقّ ٌ مَعْلُوم ٌ |
Lilssā'ili Wa Al-Maĥrūmi  | 070025. | لِلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ |
Wa Al-Ladhīna Yuşaddiqūna Biyawmi Ad-Dīni  | 070026.Onlar ceza gününü tasdik eden kimselerdir. | وَالَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ |
Wa Al-Ladhīna Hum Min `Adhābi Rabbihim Mushfiqūna  | 070027.Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. | وَالَّذِينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ |
'Inna `Adhāba Rabbihim Ghayru Ma'mūnin  | 070028.Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz. | إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُون ٍ |
Wa Al-Ladhīna Hum Lifurūjihim Ĥāfižūna  | 070029.Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. | وَالَّذِينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَ |
'Illā `Alá 'Azwājihim 'Aw Mā Malakat 'Aymānuhum Fa'innahum Ghayru Malūmīna  | 070030.Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar(eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar. | إِلاَّ عَلَى أَزْوَاجِهِمْ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُمْ فَإِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومِينَ |
Famani Abtaghá Warā'a Dhālika Fa'ūlā'ika Humu Al-`Ādūna  | 070031.Kim bunun ötesini isterse, işte onlar sınırı aşan kimselerdir. | فَمَنِ ابْتَغَى وَرَاءَ ذَلِكَ فَأُوْلَائِكَ هُمُ الْعَادُونَ |
Wa Al-Ladhīna Hum Li'mānātihim Wa `Ahdihim Rā`ūna  | 070032.Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. | وَالَّذِينَ هُمْ لِأمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ |
Wa Al-Ladhīna Hum Bishahādātihim Qā'imūna  | 070033.Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. | وَالَّذِينَ هُمْ بِشَهَادَاتِهِمْ قَائِمُونَ |
Wa Al-Ladhīna Hum `Alá Şalātihim Yuĥāfižūna  | 070034.Onlar namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. | وَالَّذِينَ هُمْ عَلَى صَلاَتِهِمْ يُحَافِظُونَ |
'Ūlā'ika Fī Jannātin Mukramūna  | 070035.İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir. | أُوْلَائِكَ فِي جَنَّات ٍ مُكْرَمُونَ |
Famāli Al-Ladhīna Kafarū Qibalaka Muhţi`īna  | 070036,37.Şimdi, inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak (alay etmekiçin) sağdan soldan gruplar halinde sana doğru koşuyorlar? | فَمَالِ الَّذِينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِعِينَ |
`Ani Al-Yamīni Wa `Ani Ash-Shimāli `Izīna  | 070037. | عَنِ الْيَمِينِ وَعَنِ الشِّمَالِ عِزِينَ |
'Ayaţma`u Kullu Amri'in Minhum 'An Yudkhala Jannata Na`īmin  | 070038.Onlardan her biri Naîm Cennetine sokulacağını mı umuyor?3 | أَيَطْمَعُ كُلُّ امْرِئ ٍ مِنْهُمْ أَنْ يُدْخَلَ جَنَّةَ نَعِيم ٍ |
Kallā 'Innā Khalaqnāhum Mimmā Ya`lamūna  | 070039.Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildiklerişeyden (meniden) yarattık. | كَلاَّ إِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِمَّا يَعْلَمُونَ |
Falā 'Uqsimu Birabbi Al-Mashāriqi Wa Al-Maghāribi 'Innā Laqādirūna  | 070040,41.Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine dahaiyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez. | فَلاَ أُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ إِنَّا لَقَادِرُونَ |
`Alá 'An Nubaddila Khayrāan Minhum Wa Mā Naĥnu Bimasbūqīna  | 070041. | عَلَى أَنْ نُبَدِّلَ خَيْرا ً مِنْهُمْ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ |
Fadharhum Yakhūđū Wa Yal`abū Ĥattá Yulāqū Yawmahumu Al-Ladhī Yū`adūna  | 070042.Sen onları bırak, uyarıldıkları günlerine kavuşuncaya kadar batılinançlarına dalsınlar ve oynasınlar. | فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتَّى يُلاَقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي يُوعَدُونَ |
Yawma Yakhrujūna Mina Al-'Ajdāthi Sirā`āan Ka'annahum 'Ilá Nuşubin Yūfiđūna  | 070043,44.Dikili putlara akın akın gidercesine, gözleri inmiş, kendilerinizillet kaplamış bir halde mezarlarından süratle çıkacakları o günühatırla! İşte o, uyarıldıkları gündür. | يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الأَجْدَاثِ سِرَاعا ً كَأَنَّهُمْ إِلَى نُصُب ٍ يُوفِضُونَ |
Khāshi`atan 'Abşāruhum Tarhaquhum Dhillatun Dhālika Al-Yawmu Al-Ladhī Kānū Yū`adūna  | 070044. | خَاشِعَةً أَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّة ٌ ذَلِكَ الْيَوْمُ الَّذِي كَانُوا يُوعَدُونَ |