'Idhā Waqa`ati Al-Wāqi`ahu  | 056001,2.Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunuyalanlayacak kimse olmayacaktır. | إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ |
Laysa Liwaq`atihā Kādhibahun  | 056002. | لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَة ٌ |
Khāfiđatun Rāfi`ahun  | 056003,4,5,6,7.Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmıştoz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir,(kimini) alçaltır. | خَافِضَة ٌ رَافِعَة ٌ |
'Idhā Rujjati Al-'Arđu Rajjāan  | 056004. | إِذَا رُجَّتِ الأَرْضُ رَجّا ً |
Wa Bussati Al-Jibālu Bassāan  | 056005. | وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسّا ً |
Fakānat Habā'an Munbaththāan  | 056006. | فَكَانَتْ هَبَاء ً مُنْبَثّا ً |
Wa Kuntum 'Azwājāan Thalāthahan  | 056007. | وَكُنتُمْ أَزْوَاجا ً ثَلاَثَة ً |
Fa'aşĥābu Al-Maymanati Mā 'Aşĥābu Al-Maymanahi  | 056008.Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!1 | فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ |
Wa 'Aşĥābu Al-Mash'amati Mā 'Aşĥābu Al-Mash'amahi  | 056009.Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!2 | وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ |
Wa As-Sābiqūna As-Sābiqūna  | 056010,11.(İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir.İşte onlar (Allaha) yaklaştırılmış kimselerdir. | وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ |
'Ūlā'ika Al-Muqarrabūna  | 056011. | أُوْلَائِكَ الْمُقَرَّبُونَ |
Fī Jannāti An-Na`īmi  | 056012.Onlar, Naîm cennetlerindedirler. | فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ |
Thullatun Mina Al-'Awwalīna  | 056013,14.Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir. | ثُلَّة ٌ مِنَ الأَوَّلِينَ |
Wa Qalīlun Mina Al-'Ākhirīna  | 056014. | وَقَلِيل ٌ مِنَ الآخِرِينَ |
`Alá Sururin Mawđūnahin  | 056015,16.Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevherâtla işlenmiş tahtlarüzerindedirler. | عَلَى سُرُر ٍ مَوْضُونَة ٍ |
Muttaki'īna `Alayhā Mutaqābilīna  | 056016. | مُتَّكِئِينَ عَلَيْهَا مُتَقَابِلِينَ |
Yaţūfu `Alayhim Wildānun Mukhalladūna  | 056017,18,19,20,21.Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceğive sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri vekadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar. | يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَان ٌ مُخَلَّدُونَ |
Bi'akwābin Wa 'Abārīqa Wa Ka'sin Min Ma`īnin  | 056018. | بِأَكْوَاب ٍ وَأَبَارِيقَ وَكَأْس ٍ مِنْ مَعِين ٍ |
Lā Yuşadda`ūna `Anhā Wa Lā Yunzifūna  | 056019. | لاَ يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلاَ يُنزِفُونَ |
Wa Fākihatin Mimmā Yatakhayyarūna  | 056020. | وَفَاكِهَة ٍ مِمَّا يَتَخَيَّرُونَ |
Wa Laĥmi Ţayrin Mimmā Yashtahūna  | 056021. | وَلَحْمِ طَيْر ٍ مِمَّا يَشْتَهُونَ |
Wa Ĥūrun `Īnun  | 056022,23.Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır. | وَحُورٌ عِين ٌ |
Ka'amthāli Al-Lu'ulu'ui Al-Maknūni  | 056023. | كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ |
Jazā'an Bimā Kānū Ya`malūna  | 056024.(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak(verilir.) | جَزَاء ً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ |
Lā Yasma`ūna Fīhā Laghwan Wa Lā Ta'thīmāan  | 056025.Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler. | لاَ يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوا ً وَلاَ تَأْثِيما ً |
'Illā Qīlāan Salāmāan Salāmāan  | 056026.Sadece selam!, selam! sözünü işitirler. | إِلاَّ قِيلا ً سَلاَما ً سَلاَما ً |
Wa 'Aşĥābu Al-Yamīni Mā 'Aşĥābu Al-Yamīni  | 056027.Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!3 | وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ |
Fī Sidrin Makhđūdin  | 056028,29,30,31,32,33,34.(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri kümeküme dizili muz ağaçlarıaltında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayanbir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde veyüksek döşekler üzerindedirler. | فِي سِدْر ٍ مَخْضُود ٍ |
Wa Ţalĥin Manđūdin  | 056029. | وَطَلْح ٍ مَنْضُود ٍ |
Wa Žillin Mamdūdin  | 056030. | وَظِلّ ٍ مَمْدُود ٍ |
Wa Mā'in Maskūbin  | 056031. | وَمَاء ٍ مَسْكُوب ٍ |
Wa Fākihatin Kathīrahin  | 056032. | وَفَاكِهَة ٍ كَثِيرَة ٍ |
Lā Maqţū`atin Wa Lā Mamnū`ahin  | 056033. | لاَ مَقْطُوعَة ٍ وَلاَ مَمْنُوعَة ٍ |
Wa Furushin Marfū`ahin  | 056034. | وَفُرُش ٍ مَرْفُوعَة ٍ |
'Innā 'Ansha'nāhunna 'Inshā'an  | 056035.Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık. | إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاء ً |
Faja`alnāhunna 'Abkārāan  | 056036,37,38.Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşleriniçok seven gösterişli bakireler yaptık. | فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارا ً |
`Urubāan 'Atrābāan  | 056037. | عُرُباً أَتْرَابا ً |
Li'aşĥābi Al-Yamīni  | 056038. | لِأَصْحَابِ الْيَمِينِ |
Thullatun Mina Al-'Awwalīna  | 056039,40.Bunların birçoğu öncekilerden, bir çoğu da sonrakilerdendir. | ثُلَّة ٌ مِنَ الأَوَّلِينَ |
Wa Thullatun Mina Al-'Ākhirīna  | 056040. | وَثُلَّة ٌ مِنَ الآخِرِينَ |
Wa 'Aşĥābu Ash-Shimāli Mā 'Aşĥābu Ash-Shimāli  | 056041.Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir! | وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ |
Fī Samūmin Wa Ĥamīmin  | 056042,43,44.Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler.Ne serin ve ne de yararlı olan zifiri bir gölge içinde!.. | فِي سَمُوم ٍ وَحَمِيم ٍ |
Wa Žillin Min Yaĥmūmin  | 056043. | وَظِلّ ٍ مِنْ يَحْمُوم ٍ |
Lā Bāridin Wa Lā Karīmin  | 056044. | لاَ بَارِد ٍ وَلاَ كَرِيم ٍ |
'Innahum Kānū Qabla Dhālika Mutrafīna  | 056045.Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış veazgın kimselerdi. | إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَلِكَ مُتْرَفِينَ |
Wa Kānū Yuşirrūna `Alá Al-Ĥinthi Al-`Ažīmi  | 056046.Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı. | وَكَانُوا يُصِرُّونَ عَلَى الْحِنثِ الْعَظِيمِ |
Wa Kānū Yaqūlūna 'A'idhā Mitnā Wa Kunnā Turābāan Wa `Ižāmāan 'A'innā Lamab`ūthūna  | 056047.Diyorlardı ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldiktensonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz? | وَكَانُوا يَقُولُونَ أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابا ً وَعِظَاماً أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ |
'Awa 'Ābā'uunā Al-'Awwalūna  | 056048.Evvelki atalarımız da mı? | أَوَ آبَاؤُنَا الأَوَّلُونَ |
Qul 'Inna Al-'Awwalīna Wa Al-'Ākhirīna  | 056049,50.De ki: Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir gününbelli bir vaktinde toplanacaklardır. | قُلْ إِنَّ الأَوَّلِينَ وَالآخِرِينَ |
Lamajmū`ūna 'Ilá Mīqāti Yawmin Ma`lūmin  | 056050. | لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْم ٍ مَعْلُوم ٍ |
Thumma 'Innakum 'Ayyuhā Ađ-Đāllūna Al-Mukadhdhibūna  | 056051,52.Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan,zakkumdan yiyeceksiniz. | ثُمَّ إِنَّكُمْ أَيُّهَا الضَّالُّونَ الْمُكَذِّبُونَ |
La'ākilūna Min Shajarin Min Zaqqūmin  | 056052. | لَآكِلُونَ مِنْ شَجَر ٍ مِنْ زَقُّوم ٍ |
Famāli'ūna Minhā Al-Buţūna  | 056053.Karınlarınızı ondan dolduracaksınız. | فَمَالِئُونَ مِنْهَا الْبُطُونَ |
Fashāribūna `Alayhi Mina Al-Ĥamīmi  | 056054.Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz. | فَشَارِبُونَ عَلَيْهِ مِنَ الْحَمِيمِ |
Fashāribūna Shurba Al-Hīmi  | 056055.Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz. | فَشَارِبُونَ شُرْبَ الْهِيمِ |
Hādhā Nuzuluhum Yawma Ad-Dīni  | 056056.İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir. | هَذَا نُزُلُهُمْ يَوْمَ الدِّينِ |
Naĥnu Khalaqnākum Falawlā Tuşaddiqūna  | 056057.Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz? | نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلاَ تُصَدِّقُونَ |
'Afara'aytum Mā Tumnūna  | 056058.Attığınız o meniye ne dersiniz?! | أَفَرَأَيْتُمْ مَا تُمْنُونَ |
'A'antum Takhluqūnahu 'Am Naĥnu Al-Khāliqūna  | 056059.Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? | أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ~ُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ |
Naĥnu Qaddarnā Baynakumu Al-Mawta Wa Mā Naĥnu Bimasbūqīna  | 056060,61.Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz birşekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bukonuda) bizim önümüze geçilmez. | نَحْنُ قَدَّرْنَا بَيْنَكُمُ الْمَوْتَ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوقِينَ |
`Alá 'An Nubaddila 'Amthālakum Wa Nunshi'akum Fī Mā Lā Ta`lamūna  | 056061. | عَلَى أَنْ نُبَدِّلَ أَمْثَالَكُمْ وَنُنْشِئَكُمْ فِي مَا لاَ تَعْلَمُونَ |
Wa Laqad `Alimtumu An-Nash'ata Al-'Ūlá Falawlā Tadhkkarūna  | 056062.Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya! | وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ النَّشْأَةَ الأُولَى فَلَوْلاَ تَذكَّرُونَ |
'Afara'aytum Mā Taĥruthūna  | 056063.Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?! | أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَحْرُثُونَ |
'A'antum Tazra`ūnahu 'Am Naĥnu Az-Zāri`ūna  | 056064.Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? | أَأَنْتُمْ تَزْرَعُونَهُ~ُ أَمْ نَحْنُ الزَّارِعُونَ |
Law Nashā'u Laja`alnāhu Ĥuţāmāan Fažalaltum Tafakkahūna  | 056065.Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöylegeveleyip dururdunuz: | لَوْ نَشَاءُ لَجَعَلْنَاه ُُ حُطَاما ً فَظَلَلْتُمْ تَفَكَّهُونَ |
'Innā Lamughramūna  | 056066.Muhakkak biz çok ziyandayız! | إِنَّا لَمُغْرَمُونَ |
Bal Naĥnu Maĥrūmūna  | 056067.Daha doğrusu büsbütün mahrumuz! | بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ |
'Afara'aytumu Al-Mā'a Al-Ladhī Tashrabūna  | 056068.İçtiğiniz suya ne dersiniz?! | أَفَرَأَيْتُمُ الْمَاءَ الَّذِي تَشْرَبُونَ |
'A'antum 'Anzaltumūhu Mina Al-Muzni 'Am Naĥnu Al-Munzilūna  | 056069.Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? | أَأَنْتُمْ أَنزَلْتُمُوه ُُ مِنَ الْمُزْنِ أَمْ نَحْنُ الْمُنزِلُونَ |
Law Nashā'u Ja`alnāhu 'Ujājāan Falawlā Tashkurūna  | 056070.Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!.. | لَوْ نَشَاءُ جَعَلْنَاهُ~ُ أُجَاجا ً فَلَوْلاَ تَشْكُرُونَ |
'Afara'aytumu An-Nāra Allatī Tūrūna  | 056071.Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?! | أَفَرَأَيْتُمُ النَّارَ الَّتِي تُورُونَ |
'A'antum 'Ansha'tum Shajaratahā 'Am Naĥnu Al-Munshi'ūna  | 056072.Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? | أَأَنْتُمْ أَنشَأْتُمْ شَجَرَتَهَا أَمْ نَحْنُ الْمُنشِئُونَ |
Naĥnu Ja`alnāhā Tadhkiratan Wa Matā`āan Lilmuqwīna  | 056073.Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağıkıldık. | نَحْنُ جَعَلْنَاهَا تَذْكِرَة ً وَمَتَاعا ً لِلْمُقْوِينَ |
Fasabbiĥ Biāsmi Rabbika Al-`Ažīmi  | 056074.O halde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt). | فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ |
Falā 'Uqsimu Bimawāqi`i An-Nujūmi  | 056075,76.Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçektenbu, büyük bir yemindir- | فَلاَ أُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ |
Wa 'Innahu Laqasamun Law Ta`lamūna `Ažīmun  | 056076. | وَإِنَّه ُُ لَقَسَم ٌ لَوْ تَعْلَمُونَ عَظِيم ٌ |
'Innahu Laqur'ānun Karīmun  | 056077.O, elbette değerli bir Kurandır. | إِنَّه ُُ لَقُرْآن ٌ كَرِيم ٌ |
Fī Kitābin Maknūnin  | 056078.Korunmuş bir kitaptadır. | فِي كِتَاب ٍ مَكْنُون ٍ |
Lā Yamassuhu 'Illā Al-Muţahharūna  | 056079.Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir. | لاَ يَمَسُّهُ~ُ إِلاَّ الْمُطَهَّرُونَ |
Tanzīlun Min Rabbi Al-`Ālamīna  | 056080.Âlemlerin Rabbinden indirilmedir. | تَنزِيل ٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ |
'Afabihadhā Al-Ĥadīthi 'Antum Mud/hinūna  | 056081,82.Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allahın verdiği rızka Onuyalanlayarak mı şükrediyorsunuz? | أَفَبِهَذَا الْحَدِيثِ أَنْتُمْ مُدْهِنُونَ |
Wa Taj`alūna Rizqakum 'Annakum Tukadhdhibūna  | 056082. | وَتَجْعَلُونَ رِزْقَكُمْ أَنَّكُمْ تُكَذِّبُونَ |
Falawlā 'Idhā Balaghati Al-Ĥulqūma  | 056083.Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize! | فَلَوْلاَ إِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ |
Wa 'Antum Ĥīna'idhin Tanžurūna  | 056084.Oysa siz o zaman bakıp durursunuz. | وَأَنْتُمْ حِينَئِذ ٍ تَنظُرُونَ |
Wa Naĥnu 'Aqrabu 'Ilayhi Minkum Wa Lakin Lā Tubşirūna  | 056085.Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz. | وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْكُمْ وَلَكِنْ لاَ تُبْصِرُونَ |
Falawlā 'In Kuntum Ghayra Madīnīna  | 056086,87.Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geridöndürsenize! | فَلَوْلاَ إِنْ كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ |
Tarji`ūnahā 'In Kuntum Şādiqīna  | 056087. | تَرْجِعُونَهَا إِنْ كُنتُمْ صَادِقِينَ |
Fa'ammā 'In Kāna Mina Al-Muqarrabīna  | 056088,89.Fakat (ölen kişi) Allaha yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık,güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. | فَأَمَّا إِنْ كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ |
Farawĥun Wa Rayĥānun Wa Jannatu Na`īmin  | 056089. | فَرَوْح ٌ وَرَيْحَان ٌ وَجَنَّةُ نَعِيم ٍ |
Wa 'Ammā 'In Kāna Min 'Aşĥābi Al-Yamīni  | 056090,91.Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, Selam sanaAhiret mutluluğuna ermişlerden! denir. | وَأَمَّا إِنْ كَانَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ |
Fasalāmun Laka Min 'Aşĥābi Al-Yamīni  | 056091. | فَسَلاَم ٌ لَكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ |
Wa 'Ammā 'In Kāna Mina Al-Mukadhdhibīna Ađ-Đāllīna  | 056092,93.Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan birziyafet vardır. | وَأَمَّا إِنْ كَانَ مِنَ الْمُكَذِّبِينَ الضَّالِّينَ |
Fanuzulun Min Ĥamīmin  | 056093. | فَنُزُل ٌ مِنْ حَمِيم ٍ |
Wa Taşliyatu Jaĥīmin  | 056094.Bir de cehenneme atılma vardır. | وَتَصْلِيَةُ جَحِيم ٍ |
'Inna Hādhā Lahuwa Ĥaqqu Al-Yaqīni  | 056095.Şüphesiz bu, kesin gerçektir. | إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ |
Fasabbiĥ Biāsmi Rabbika Al-`Ažīmi  | 056096.Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et. | فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ |