Ar-Raĥmānu  | 055001,2.Rahmân Kuranı öğretti. | الرَّحمَانُ |
`Allama Al-Qur'āna  | 055002. | عَلَّمَ الْقُرْآنَ |
Khalaqa Al-'Insāna  | 055003.İnsanı yarattı. | خَلَقَ الإِنسَانَ |
`Allamahu Al-Bayāna  | 055004.Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti. | عَلَّمَهُ الْبَيَانَ |
Ash-Shamsu Wa Al-Qamaru Biĥusbānin  | 055005.Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir. | الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَان ٍ |
Wa An-Najmu Wa Ash-Shajaru Yasjudāni  | 055006.Otlar ve ağaçlar (Allaha) boyun eğerler. | وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ |
Wa As-Samā'a Rafa`ahā Wa Wađa`a Al-Mīzāna  | 055007.Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. | وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ |
'Allā Taţghaw Fī Al-Mīzāni  | 055008.Ölçüde haddi aşmayın. | أَلاَّ تَطْغَوْا فِي الْمِيزَانِ |
Wa 'Aqīmū Al-Wazna Bil-Qisţi Wa Lā Tukhsirū Al-Mīzāna  | 055009.Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın. | وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلاَ تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ |
Wa Al-'Arđa Wađa`ahā Lil'anāmi  | 055010.Allah yeri yaratıklar için var etti. | وَالأَرْضَ وَضَعَهَا لِلأَنَامِ |
Fīhā Fākihatun Wa An-Nakhlu Dhātu Al-'Akmāmi  | 055011.Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır. | فِيهَا فَاكِهَة ٌ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الأَكْمَامِ |
Wa Al-Ĥabbu Dhū Al-`Aşfi Wa Ar-Rayĥānu  | 055012.Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. | وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055013.O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Khalaqa Al-'Insāna Min Şalşālin Kālfakhkhāri  | 055014.Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı. | خَلَقَ الإِنسَانَ مِنْ صَلْصَال ٍ كَالْفَخَّارِ |
Wa Khalaqa Al-Jānna Min Mārijin Min Nārin  | 055015.Cin i de yalın bir ateşten yarattı. | وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِج ٍ مِنْ نَار ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055016.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Rabbu Al-Mashriqayni Wa Rabbu Al-Maghribayni  | 055017.O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.1 | رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055018.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Maraja Al-Baĥrayni Yaltaqiyāni  | 055019.(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirinekavuşuyorlar.2 | مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ |
Baynahumā Barzakhun Lā Yabghiyāni  | 055020.(Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar. | بَيْنَهُمَا بَرْزَخ ٌ لاَ يَبْغِيَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055021.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Yakhruju Minhumā Al-Lu'ulu'uu Wa Al-Marjānu  | 055022.O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar. | يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ وَالْمَرْجَانُ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055023.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Wa Lahu Al-Jawāri Al-Munsha'ātu Fī Al-Baĥri Kāl'a`lāmi  | 055024.Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de Onundur. | وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنشَآتُ فِي الْبَحْرِ كَالأَعْلاَمِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055025.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Kullu Man `Alayhā Fānin  | 055026.Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. | كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَان ٍ |
Wa Yabqá Wajhu Rabbika Dhū Al-Jalāli Wa Al-'Ikrāmi  | 055027.Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. | وَيَبْقَى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055028.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Yas'aluhu Man Fī As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Kulla Yawmin Huwa Fī Sha'nin  | 055029.Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) Ondan isterler. O, her anyeni bir ilahi tasarruftadır. | يَسْأَلُه ُُ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِي شَأْن ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055030.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Sanafrughu Lakum 'Ayyuhā Ath-Thaqalāni  | 055031.Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar! | سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَا الثَّقَلاَنِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055032.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Yā Ma`shara Al-Jinni Wa Al-'Insi 'Ini Astaţa`tum 'An Tanfudhū Min 'Aqţāri As-Samāwāti Wa Al-'Arđi Fānfudhū Lā Tanfudhūna 'Illā Bisulţānin  | 055033.Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarındanbucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güçolmadıkça geçip gidemezsiniz. | يَامَعْشَرَ الْجِنِّ وَالإِنسِ إِنِ اسْتَطَعْتُمْ أَنْ تَنفُذُوا مِنْ أَقْطَارِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ فَانفُذُوا لاَ تَنفُذُونَ إِلاَّ بِسُلْطَان ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055034.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Yursalu `Alaykumā Shuwāžun Min Nārin Wa Nuĥāsun Falā Tantaşirāni  | 055035.Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir dekendinizi koruyamazsınız. | يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظ ٌ مِنْ نَار ٍ وَنُحَاس ٌ فَلاَ تَنتَصِرَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055036.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fa'idhā Anshaqqati As-Samā'u Fakānat Wardatan Kālddihāni  | 055037.Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman(haliniz ne olur?) | فَإِذَا انشَقَّتِ السَّمَاءُ فَكَانَتْ وَرْدَة ً كَالدِّهَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055038.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fayawma'idhin Lā Yus'alu `An Dhanbihi 'Insun Wa Lā Jānnun  | 055039.İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.3 | فَيَوْمَئِذ ٍ لاَ يُسْأَلُ عَنْ ذَنْبِهِ~ِ إِنس ٌ وَلاَ جَانّ ٌ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055040.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Yu`rafu Al-Mujrimūna Bisīmāhum Fayu'ukhadhu Bin-Nawāşī Wa Al-'Aqdāmi  | 055041.Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. | يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالأَقْدَامِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055042.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Hadhihi Jahannamu Allatī Yukadhdhibu Bihā Al-Mujrimūna  | 055043.İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir. | هَذِه ِِ جَهَنَّمُ الَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَ |
Yaţūfūna Baynahā Wa Bayna Ĥamīmin 'Ānin  | 055044.Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gidergelirler. | يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيم ٍ آن ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055045.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Wa Liman Khāfa Maqāma Rabbihi Jannatāni  | 055046.Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye ikicennet vardır. | وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه ِِ جَنَّتَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055047.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Dhawātā 'Afnānin  | 055048.İki cennet de (ağaçlar, meyveler, rengarenk bitkiler gibi) çeşit çeşitgüzelliklerle bezenmiştir. | ذَوَاتَا أَفْنَان ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055049.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhimā `Aynāni Tajriyāni  | 055050.İçlerinde akan iki pınar vardır. | فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055051.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhimā Min Kulli Fākihatin Zawjāni  | 055052.İkisinde de her meyveden çift çift vardır. | فِيهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَة ٍ زَوْجَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055053.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Muttaki'īna `Alá Furushin Baţā'inuhā Min 'Istabraqin Wa Janá Al-Jannatayni Dānin  | 055054.Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu ikicennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır. | مُتَّكِئِينَ عَلَى فُرُش ٍ بَطَائِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَق ٍ وَجَنَى الْجَنَّتَيْنِ دَان ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055055.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhinna Qāşirātu Aţ-Ţarfi Lam Yaţmithhunna 'Insun Qablahum Wa Lā Jānnun  | 055056.Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlaraeşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur. | فِيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنْس ٌ قَبْلَهُمْ وَلاَ جَانّ ٌ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055057.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Ka'annahunna Al-Yāqūtu Wa Al-Marjānu  | 055058.Onlar sanki yakut ve mercandır. | كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055059.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Hal Jazā'u Al-'Iĥsāni 'Illā Al-'Iĥsānu  | 055060.İyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir. | هَلْ جَزَاءُ الإِحْسَانِ إِلاَّ الإِحْسَانُ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055061.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Wa Min Dūnihimā Jannatāni  | 055062.Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır. | وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055063.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Mud/hāmmatāni  | 055064.O iki cennet koyu yeşil renktedir. | مُدْهَامَّتَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055065.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhimā `Aynāni Nađđākhatāni  | 055066.İçlerinde kaynayan iki pınar vardır. | فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055067.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhimā Fākihatun Wa Nakhlun Wa Rummānun  | 055068.İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır. | فِيهِمَا فَاكِهَة ٌ وَنَخْل ٌ وَرُمَّان ٌ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055069.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Fīhinna Khayrātun Ĥisānun  | 055070.Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır. | فِيهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَان ٌ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055071.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Ĥūrun Maqşūrātun Fī Al-Khiyāmi  | 055072.Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir. | حُور ٌ مَقْصُورَات ٌ فِي الْخِيَامِ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055073.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Lam Yaţmithhunna 'Insun Qablahum Wa Lā Jānnun  | 055074.Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. | لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنس ٌ قَبْلَهُمْ وَلاَ جَانّ ٌ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055075.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Muttaki'īna `Alá Rafrafin Khuđrin Wa `Abqarīyin Ĥisānin  | 055076.Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler). | مُتَّكِئِينَ عَلَى رَفْرَفٍ خُضْر ٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَان ٍ |
Fabi'ayyi 'Ālā'i Rabbikumā Tukadhdhibāni  | 055077.O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? | فَبِأَيِّ آلاَءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ |
Tabāraka Asmu Rabbika Dhī Al-Jalāli Wa Al-'Ikrāmi  | 055078.Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir. | تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ |