Fe men ya’mel miskâle zerretin hayren yereh(yerehu).
Diyanet İşleri | : | Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Artık kim, bir zerre ağırlığı hayır yapmışsa görür onu. |
Adem Uğur | : | Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. |
Ali Bulaç | : | kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. |
Ali Fikri Yavuz | : | Zira, kim zerre miktarı bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecek. |
Bekir Sadak | : | Kim zerre kadar iyilik yapmissa onu gorur. |
Celal Yıldırım | : | Artık kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu görecek. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. |
Diyanet Vakfi | : | Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. |
Edip Yüksel | : | Kim bir atom ağırlığı iyilikte bulunursa onu görür. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ki her kim zerre mikdarı bir hayır işlerse onu görecek |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Her kim zerre kadar bir hayır isterse onu görecek; |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. |
Fizilal-il Kuran | : | Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür, |
Gültekin Onan | : | Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. |
Hasan Basri Çantay | : | İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyor (idiy) se onu (n sevabını) görecek, |
İbni Kesir | : | Kim, zerre mikdarı hayır işlerse; onu görür. |
Muhammed Esed | : | Ve kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onu(n karşılığını) görecek, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Artık her kim bir zerre ağırlığında bir hayır işlemiş ise onu görecektir. |
Şaban Piriş | : | Kim zerre ağırlığınca iyilik yapmışsa onu görür. |
Suat Yıldırım | : | Zerre ağırlığınca hayır yapan onu bulur, |
Süleyman Ateş | : | Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür. |
Tefhim-ul Kuran | : | Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onu görür; |
Ümit Şimşek | : | Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu görür. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Artık, kim bir zerre miktarı hayır üretmişse onu görür. |