İllâ rahmeten minnâ ve metâan ilâ hîn(hînin).
Diyanet İşleri | : | Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ancak bizden bir rahmet olur ve bir zamana dek yaşayıp geçinmeleri takdîr edilmiş bulunursa o başka. |
Adem Uğur | : | Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır. |
Ali Bulaç | : | Ancak bizden bir rahmet olması ve (onları) belirli bir zamana kadar yararlandırmamız başka. |
Ali Fikri Yavuz | : | Ancak tarafımızdan bir rahmet ve mukadder ecele kadar yaşayış onları kurtarır. |
Bekir Sadak | : | Ama katimizdan bir rahmet ve bir sureye kadar gecinme olarak onlari geri biraktik. |
Celal Yıldırım | : | Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar geçinip yararlanmaları için irâdemiz onların kurtulmasını sağlamıştır.) |
Diyanet İşleri (eski) | : | Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinme olarak onları geri bıraktık. |
Diyanet Vakfi | : | Ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır. |
Edip Yüksel | : | Bunun yerine, bizden bir merhamet görürler ve belli bir süreye kadar yaşatılırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak için başka |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka. |
Fizilal-il Kuran | : | Ancak bizden bir rahmet ve belli bir süreye kadar yaşatma vardır. |
Gültekin Onan | : | Ancak bizden bir rahmet olması ve (onları) belirli bir zamana kadar yararlandırmamız başka. |
Hasan Basri Çantay | : | Meğer ki bizden bir esirgeme ve daha bir zamana kadar yaşatma (mukadder) ola. |
İbni Kesir | : | Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinme başka. |
Muhammed Esed | : | meğer ki Biz onlara katımızdan bir rahmet ve (biraz daha fazla) hayat bağışlayalım. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ancak bizden bir rahmet olarak ve bir zamana kadar müstefit kılmak için (dilersek onları kurtarırız). |
Şaban Piriş | : | Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar geçimlik verilmiş ola. |
Suat Yıldırım | : | Sadece Biz’den ulaşacak bir rahmet ve onları bir vâdeye kadar yaşatma irademizle hayatta kalabilirler. |
Süleyman Ateş | : | Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar yaşatma vardır (acıyarak onları bir süre yaşatırız). |
Tefhim-ul Kuran | : | Ancak bizden bir rahmet olması ve (onları) belirli bir zamana kadar yararlandırmamız başka. |
Ümit Şimşek | : | Ancak tarafımızdan bir rahmetle ve belirli bir zamana kadar yaşatılmak üzere kurtulurlarsa, o başka. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ancak bizden bir rahmet olarak bir süreye kadar daha nimetlensinler diye kurtarılırlar. |