Le terevunnel cahîm(cahîme).
Diyanet İşleri | : | Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Andolsun ki o koca cehennemi göreceksiniz. |
Adem Uğur | : | Mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. |
Ali Bulaç | : | Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz. |
Ali Fikri Yavuz | : | And olsun, (kıyamet günü) o kızgın ateşi muhakkak göreceksiniz. |
Bekir Sadak | : | And osun ki, cehennemi goreceksiniz. |
Celal Yıldırım | : | And olsun ki, Cehennem'i elbette göreceksiniz. |
Diyanet İşleri (eski) | : | And olsun ki, cehennemi göreceksiniz. |
Diyanet Vakfi | : | (5-8) Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz. |
Edip Yüksel | : | Cehennemi görürdünüz. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Kasem olsun o Cahimi çaresiz göreceksiniz |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | andolsun ki, cehennemi mutlaka göreceksiniz! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | (5-6) Hayır! Eğer kesin bilgi ile bilseniz, elbette cehennemi görürsünüz. |
Fizilal-il Kuran | : | Andolsun ki cehennemi göreceksiniz. |
Gültekin Onan | : | Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz. |
Hasan Basri Çantay | : | Andolsun, siz o alevlenmiş ateşi mutlakaa göreceksiniz. |
İbni Kesir | : | Andolsun ki; cehennemi muhakkak göreceksiniz. |
Muhammed Esed | : | (cehennemin) yakıcı ateşini mutlaka görürdünüz! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Andolsun ki, o cehennemi mutlaka göreceksiniz. |
Şaban Piriş | : | Elbette cehennemi görürsünüz. |
Suat Yıldırım | : | Siz cehennemi göreceksiniz. |
Süleyman Ateş | : | Mutlaka cehennemi görür (onun varlığını gözle görmüş gibi kabul eder)diniz. |
Tefhim-ul Kuran | : | Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz. |
Ümit Şimşek | : | Cehennemi mutlaka göreceksiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin olsun, o cehennemi mutlaka göreceksiniz! |