Kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).
Diyanet İşleri | : | Hayır; ileride bileceksiniz! |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | İş öyle değil, yakında bilirsiniz. |
Adem Uğur | : | Hayır! Yakında bileceksiniz! |
Ali Bulaç | : | Hayır; ileride bileceksiniz. |
Ali Fikri Yavuz | : | Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz. |
Bekir Sadak | : | Hayir; oyle olmayin; yakinda bileceksiniz. |
Celal Yıldırım | : | Hayır, (bu hareketiniz ve düşünceniz hiç doğru değildir). İleride (gerçeği) bileceksiniz. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Hayır; öyle olmayın; yakında bileceksiniz. |
Diyanet Vakfi | : | (3-4) Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! |
Edip Yüksel | : | Doğrusu, yakında bileceksiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Öyle değil, ilerde bileceksiniz |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Öyle değil, ileride bileceksiniz! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Hayır! Yakında bileceksiniz. |
Fizilal-il Kuran | : | Hayır yakında bileceksiniz. |
Gültekin Onan | : | Hayır; ileride bileceksiniz. |
Hasan Basri Çantay | : | (Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz. |
İbni Kesir | : | Hayır; ilerde bileceksiniz. |
Muhammed Esed | : | Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Öyle değil, ileride bileceksiniz. |
Şaban Piriş | : | Hayır, ileride bileceksiniz. |
Suat Yıldırım | : | Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz! |
Süleyman Ateş | : | Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatânızı)! |
Tefhim-ul Kuran | : | Hayır; ileride bileceksiniz, |
Ümit Şimşek | : | Heyhat! Öğreneceksiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz! |