092 - LEYL الليل
سورة الليل (92) ص 595
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى {1} وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى {2} وَمَا
خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى {3}
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى {4} فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى {5}
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى {6}
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى {7} وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى {8}
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى
{9} فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى {10} وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ
إِذَا تَرَدَّى {11} إِنَّ عَلَيْنَا
لَلْهُدَى {12} وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى {13}
فَأَنذَرْتُكُمْ نَاراً تَلَظَّى {14}
سورة الليل (92) ص 596
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى {15} الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى
{16} وَسَيُجَنَّبُهَا
الْأَتْقَى {17} الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى {18} وَمَا
لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن
نِّعْمَةٍ تُجْزَى {19} إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى
{20} وَلَسَوْفَ يَرْضَى {21} |
Bismillahirrahmanirrahim
1. Velleyli
iza yağşa. 2. Vennehari iza tecella. 3. Ve ma halekazzekere vel'ünsa. 4. İnne sa'yeküm leşetta. 5. Feemma men a'ta vetteka. 6. Ve saddeka bilhusna. 7. Fesenüyessirühu lilyüsra. 8. Ve emma men bahıle vestağna. 9. Ve kezzebe bilhusna. 10. Fesenüyessirühu lil'usra. 11. Ve ma yuğniy 'anhü malühu iza teredda. 12. İnne 'aleyna lelhüda. 13. Ve inne lena lel'ahırete vel'ula. 14. Feenzertüküm naren telezza. 15. La yaslaha illel'eşka 16. Elleziy kezzebe ve tevella. 17. Ve seyücennebühel'etka. 18. Elleziy yü'tiy malehu yetezekka. 19. Ve ma liehadin 'ındehu min nı'metin tücza. 20. İllebtiğae vechi rabbihil'a'la. 21. Ve lesevfe yerda. |
92 - LEYL SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 21 âyettir. Leyl, gece demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1. (Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,
2. Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,
3. Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,
4. Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.
5,6,7. Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah’a karşı gelmekten sakınır
ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana
kolayca iletiriz.
8,9,10. Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en güzel sözü
(kelime-i tevhidi) yalanlarsa biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.
11. Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.
12. Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.
13. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.
14. Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.
15,16. O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.
17,18. Temizlenmek için malını hayra veren en muttekî (Allah’a karşı gelmekten
en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.
19,20. O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz.(Yaptığı iyiliği) Ancak
yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).1
21. Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.