089 - FECR الفجر
سورة الفجر (89) ص 593
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
وَالْفَجْرِ {1} وَلَيَالٍ عَشْرٍ {2} وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ {3}
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
{4} هَلْ فِي ذَلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ {5} أَلَمْ تَرَ كَيْفَ
فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
{6} إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ {7} الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي
الْبِلَادِ {8}
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ {9} وَفِرْعَوْنَ
ذِي الْأَوْتَادِ {10}
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ {11} فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
{12} فَصَبَّ
عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ {13} إِنَّ رَبَّكَ
لَبِالْمِرْصَادِ {14} فَأَمَّا
الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ
فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
{15} وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ
فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ {16}
كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ {17} وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى
طَعَامِ
الْمِسْكِينِ {18} وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلاً لَّمّاً {19}
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبّاً جَمّاً {20} كَلَّا إِذَا دُكَّتِ
الْأَرْضُ دَكّاً
دَكّاً {21} وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفّاً صَفّاً {22} وَجِيءَ
يَوْمَئِذٍ
بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ
الذِّكْرَى {23}
سورة الفجر (89) ص 594
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي {24} فَيَوْمَئِذٍ لَّا
يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ {25}
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ {26} يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ
الْمُطْمَئِنَّةُ {27} ارْجِعِي
إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً {28} فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
{29} وَادْخُلِي جَنَّتِي {30} |
Bismillahirrahmanirrahim
1. Vel fecri. 2. Ve leyalin 'aşrin. 3. Veşşef'ı velvetri. 4. Velleyli iza yesri. 5. Hel fiy zalike kasemün liziy hıcrin. 6. Elem tere keyfe fe'ale rabbüke bi'adin. 7. İreme zatil'ımadi. 8. Elletiy lem yuhlak mislüha fiylbiladi. 9. Ve semudelleziyne cabussahre bilvadi. 10. Ve fir'avne ziyl'evtadi. 11. Elleziyne tağav fiylbiladi. 12. Feekseru fiyhelfesade. 13. Fesabbe 'aleyhim rabbüke sevta 'azabin. 14. İnne rabbeke lebil mirsadi 15. Femmel'insanü iza mebtelahü rabbühu feekremehu ve na'amehu feyekulü rabbiy ekremeni. 16. Ve emma iza mebtelahü fekadere 'aleyhi rizkahu feyekulü rabbiy ehaneni. 17. Kella bel la tükrimunelyetiyme. 18. Ve la tehaddune 'ala ta'amilmiskiyni. 19. Ve te'külunettürase eklen lemmen. 20. Ve tühıbbunelmale hubben cemmen. 21. Kella iza dükketil'ardu dekken dekken. 22. Ve cae rabbüke velmelekü saffen saffen. 23. Ve ciy'e yevmeizin bicehenneme yevmeizin yetezekkerül'insanü ve enna lehüzzikra. 24. Yekulü ya leyteniy kaddemtü lihayatiy. 25. Feyevmeizin la yü'azzibü 'azabehu ehadün. 26. Ve la yusiku ve sakahu ehadün. 27. Ya eyyetühennefsülmutmeinnetü. 28. İrci'ıy ila rabbiki radıyeten merdıyyeten. 29. Fedhuliy fiy 'ıbadiy. 30. Vedhuliy cennetiy. |
89 - FECR SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 30 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Fecr”
kelimesinden almıştır. Fecr, tan yerinin ağarması vakti demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Tan yerinin ağarmasına andolsun,
2. On geceye andolsun,1
3. Çifte ve teke andolsun,
4. Geçip giden geceye andolsun (ki, müşrikler azaba uğrayacaklardır).
5. Şüphesiz bunlarda, akıl sahibi bir kimse için üzerine yemin edilmeye değer
bir özellik vardır.
6,7,8,9,10. (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Ad’e, şehirler içinde
benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in
kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a2 ne yaptığını görmedin mi?
11,12. Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran
kimselerdi.
13. Bu yüzden Rabbin onların üzerine azap kamçısı yağdırdı.
14. Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir.
15. İnsan ise; Rabbi onu deneyip de kendisine
ikramda bulunduğunda, ona bol bol nimetler verdiğinde, “Rabbim bana ikram etti”
der.
16. Ama onu deneyip rızkını daraltınca da, “Rabbim beni aşağıladı” der.
17. Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.
18. Yoksulu yedirmek konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
19. Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.
20. Malı da pek çok seviyorsunuz.
21. Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman,
22,23. Rabbinin buyruğu ve saf saf dizilmiş olarak melekler geldiği ve o gün
cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan (yaptıklarını birer birer)
hatırlar. Fakat bu hatırlamanın ona nasıl faydası olacak!?
24. “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
25. Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
26. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
27. (Allah şöyle der:) “Ey huzur içinde olan nefis!”
28. “Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!”
29. “(İyi) kullarımın arasına gir.”
30. “Cennetime gir.”