088 - GASİYE الغاشية
سورة الغاشية (88) ص 592
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ {1} وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌ
{2}
عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ {3} تَصْلَى نَاراً حَامِيَةً {4} تُسْقَى مِنْ
عَيْنٍ آنِيَةٍ {5}
لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ {6} لَا يُسْمِنُ وَلَا
يُغْنِي مِن جُوعٍ {7}
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ {8} لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ {9} فِي
جَنَّةٍ عَالِيَةٍ {10}
لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً {11} فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ {12}
فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ {13}
وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ {14} وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ {15}
وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌ {16}
أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ {17} وَإِلَى
السَّمَاء كَيْفَ
رُفِعَتْ {18} وَإِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ {19} وَإِلَى
الْأَرْضِ كَيْفَ
سُطِحَتْ {20} فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنتَ مُذَكِّرٌ {21} لَّسْتَ
عَلَيْهِم
بِمُصَيْطِرٍ {22} إِلَّا مَن تَوَلَّى وَكَفَرَ {23} فَيُعَذِّبُهُ
اللَّهُ
الْعَذَابَ
الْأَكْبَرَ {24} إِنَّ إِلَيْنَا إِيَابَهُمْ {25} ثُمَّ إِنَّ
عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ {26}
|
Bismillahirrahmanirrahim
1. Hel etake
hadiysülğaşiyeti. 2. Vücuhün yevmeizin haşi'atün. 3. 'Amiletün nasıbetün. 4. Tasla naren hamiyeten. 5. Tüska min 'aynin aniyetin. 6. Leyse lehüm ta'amün illa min dariy'ın. 7. La yüsminü ve la yuğniy min cu'ın. 8. Vücuhün yevmeizin na'ımetün. 9. Lisa'yiha radıyetün. 10. Fiy cennetin 'aliyetin. 11. La tesme'u fiyha lağıyeten 12. Fiyha 'aynün cariyetün. 13. Fiyha sürürin merfu'atün. 14. Ve ekvabün mevdu'atün. 15. Ve nemariku masfufetün. 16. Ve zerabiyyü mebsusetün. 17. Efela yenzurune ilel'ibilli keyfe hulikat. 18. Ve ilessemai keyfe rufi'at. 19. Ve ilelcibali keyfe nusıbet. 20. Ve ilel'ardı keyfe sutihat. 21. Fezekkir innema ente müzekkirün. 22. Leste'aleyhim bimusaytırin. 23. İlla men tevella ve kefere. 24. Feyü'azzibühullahül'azabel'ekbere. 25. İnne ileyna iyabehüm. 26. Sümme inne 'aleyna hısabehüm. |
88 - ĞÂŞİYE SÛRESİ
Mekke döneminde inmiştir. 26 âyettir. Sûre adını, birinci âyetteki “el-Gâşiye”
kelimesinden almıştır. Ğâşiye, kaplayıp bürüyen demektir
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
2. O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
3. Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
4. Kızgın ateşe girerler.
5. Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
6. Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
7. O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
8. O gün birtakım yüzler vardır ki, nimet içinde mutludurlar.
9. Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
10. Yüksek bir cennettedirler.
11. Orada hiçbir boş söz işitmezler.
12. Orada akan bir kaynak vardır.
13,14,15,16. Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar,
serilmiş gösterişli yaygılar vardır.
17. Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
18. Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
19. Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
20. Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
21. Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.
22. Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.
23,24. Ancak, kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır.
25. Şüphesiz onların dönüşü ancak bizedir.
26. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.