080 - ABESE عبس

Hafiz Efendi

سورة عبس (80) ص 585

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ

عَبَسَ وَتَوَلَّى {1} أَن جَاءهُ الْأَعْمَى {2} وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّى {3} أَوْ

يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَى {4} أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَى {5} فَأَنتَ لَهُ تَصَدَّى {6}

وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّى {7} وَأَمَّا مَن جَاءكَ يَسْعَى {8} وَهُوَ يَخْشَى {9} فَأَنتَ

عَنْهُ تَلَهَّى {10} كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ {11} فَمَن شَاء ذَكَرَهُ {12} فِي صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ

{13} مَّرْفُوعَةٍ مُّطَهَّرَةٍ {14} بِأَيْدِي سَفَرَةٍ {15} كِرَامٍ بَرَرَةٍ {16} قُتِلَ الْإِنسَانُ

مَا أَكْفَرَهُ {17} مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ {18} مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ {19} ثُمَّ

السَّبِيلَ يَسَّرَهُ {20} ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ {21} ثُمَّ إِذَا شَاء أَنشَرَهُ {22} كَلَّا لَمَّا

يَقْضِ مَا أَمَرَهُ {23} فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ {24} أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاء صَبّاً

{25} ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقّاً {26} فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبّاً {27} وَعِنَباً وَقَضْباً {28}

وَزَيْتُوناً وَنَخْلاً {29} وَحَدَائِقَ غُلْباً {30} وَفَاكِهَةً وَأَبّاً {31} مَّتَاعاً لَّكُمْ

وَلِأَنْعَامِكُمْ {32} فَإِذَا جَاءتِ الصَّاخَّةُ {33} يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ {34}

وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ {35} وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ {36} لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ

يُغْنِيهِ {37} وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ {38} ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ {39} وَوُجُوهٌ

يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ {40} تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ {41} أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ {42}

 

 

Bismillahirrahmanirrahim

     1. Abese ve tevella. 
 
     2. En caihul'a'ma. 
 
     3. Ve ma yudriyke le'allehu yezzekka.
 
     4. Ev yezzekkeru fetenfe'ahuzzikra.
 
     5. Emma menistağna.
 
     6. Feente lehu tesadda.
 
     7. Ve ma 'aleyke ella yezzekka.
 
     8. Ve emma men caeke yes'a.
 
     9. Ve huve yahşa.
 
     10. Feente 'anhu telehha.
 
     11. Kella inneha tezkiretun. 
 
     12. Femen şae zekerehu.
 
     13. Fiy suhufin mukerremetin.
 
     14. Merfu'atin mutahheretin. 
 
     15. Bieydin seferetin. 
 
     16. Kiramin bereretin. 
 
     17. Kutilel'insanu ma ekferehu.
 
     18. Min eyyi şey'in halekahu.
 
     19. Min nutfetin halekahu fekadderehu. 
 
     20. Summessebiyle yesserehu. 
 
     21. Summe ematehu feakberehu.
 
     22. Summe iza şea enşerehu.
 
     23. Kella lemma yakdı ma emerehu.
 
     24. Felyenzuril'insanu ila ta'amihi. 
 
     25. Enna sabebnelmae sabben. 
 
     26. Summe şakaknel'arda şakkan.
 
     27. Feenbetna fiyha habben.
 
     28. Ve 'ineben ve kadben.
 
     29. Ve zeytunen ve nahlen. 
 
     30. Ve hadaika ğulben. 
 
     31. Ve fakiheten ve ebben. 
 
     32. Meta'an lekum ve lien'amikum.
 
     33. Feiza caetissahhatu. 
 
     34. Yevme yefirrulmer'u min ehıyhi.
 
     35. Ve ummihi ve ebiyhi. 
 
     36. Ve sahıbetihi ve beniyhi.
 
     37. Likullimriin minhum yevmeizin şe'nun yuğniyhi. 
 
     38. Vucuhun yevmeizin musfiretun.
 
     39. Dahıketun mustebşiretun. 
 
     40. Ve vucuhun yevmeizin 'aleyha ğaberetun.
 
     41. Terhekuha kateretun. 
 
     42. Ulaike humulkeferetulfeceretu.

 

80 - ABESE SÛRESİ

Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “abese” fiilinden almıştır. “Abese”, “yüzünü ekşitti” demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah’ın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.


Bismillahirrahmânirrahîm


1,2. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.1

3. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,

4. Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.

5. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince;

6. Sen, ona yöneliyorsun.

7. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne!

8,9,10. Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.

11. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur’an) bir öğüttür.

12. Dileyen ondan öğüt alır.

13,14,15,16. O, şerefli ve sâdık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.

17. Kahrolası (inkarcı) insan! Ne nankördür o!

18. Allah onu hangi şeyden yarattı?

19. Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi.

20. Sonra ona yolu kolaylaştırdı.

21. Sonra onu öldürdü ve kabre koydu.

22. Sonra, dilediği vakit onu diriltir.

23. Hayır hayır o, Allah’ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.)

24. Herşeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın!

25. Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık.

26. Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık!

27,28,29,30,31,32. Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.

33,34,35,36,37. Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.

38. O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar,

39. Gülerler, sevinirler.

40. O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler.

41. Onları bir siyahlık bürür.

42. İşte onlar, kâfirlerdir, günaha dalanlardır.