063 - MÜNAFİKUN المنافقون
سورة المنافقون (63) ص 554
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
إِذَا جَاءكَ الْمُنَافِقُونَ قَالُوا نَشْهَدُ إِنَّكَ لَرَسُولُ
اللَّهِ
وَاللَّهُ
يَعْلَمُ
إِنَّكَ لَرَسُولُهُ وَاللَّهُ
يَشْهَدُ إِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَكَاذِبُونَ {1}
اتَّخَذُوا أَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَن سَبِيلِ
اللَّهِ
إِنَّهُمْ سَاء مَا كَانُوا
يَعْمَلُونَ {2} ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ آمَنُوا ثُمَّ كَفَرُوا فَطُبِعَ
عَلَى قُلُوبِهِمْ
فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ {3} وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ
أَجْسَامُهُمْ
وَإِن يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ
مُّسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ كُلَّ
صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ
اللَّهُ
أَنَّى يُؤْفَكُونَ {4}
سورة المنافقون (63) ص 555
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا يَسْتَغْفِرْ لَكُمْ رَسُولُ
اللَّهِ
لَوَّوْا رُؤُوسَهُمْ
وَرَأَيْتَهُمْ يَصُدُّونَ وَهُم مُّسْتَكْبِرُونَ {5} سَوَاء
عَلَيْهِمْ
أَسْتَغْفَرْتَ لَهُمْ أَمْ لَمْ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ لَن يَغْفِرَ
اللَّهُ
لَهُمْ إِنَّ
اللَّهَ
لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ {6} هُمُ الَّذِينَ يَقُولُونَ
لَا تُنفِقُوا عَلَى مَنْ عِندَ رَسُولِ
اللَّهِ
حَتَّى يَنفَضُّوا وَلِلَّهِ
خَزَائِنُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا
يَفْقَهُونَ
{7} يَقُولُونَ لَئِن رَّجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ
الْأَعَزُّ
مِنْهَا الْأَذَلَّ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ
وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ
الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ {8} يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا
لَا تُلْهِكُمْ
أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ
اللَّهِ
وَمَن يَفْعَلْ
ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ {9} وَأَنفِقُوا مِن مَّا
رَزَقْنَاكُم
مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ
رَبِّ
لَوْلَا أَخَّرْتَنِي
إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ الصَّالِحِينَ {10}
وَلَن
يُؤَخِّرَ
اللَّهُ
نَفْساً إِذَا جَاء أَجَلُهَا وَاللَّهُ
خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ {11} |
Bismillahirrahmanirrahim
1. İza
caekelmunafikune kalu neşhedu inneke leresulullahi vallahu ya'lemu inneke
leresulullahi vallahu yeşhedu innelmunafikıyne lekazibune. 2. İttehazu eymanehum cunneten fesaddu 'ansebiylillahi innehum sae ma kanu ya'melune. 3. Zalike biennehum amenu summe keferu fetubi'a 'ala kulubihim fehum la yefkahune. 4. Ve iza reeytehum tu'cibuke ecsamuhum ve in yekulu tesma' likavlihim keennehum huşubun musennedetun yahsebune kulle sayhatin 'aleyhim humul'aduvvu fahzerhum katelehumullahu enna yu'fekune. 5. Ve iza kıyle lehum te'alev yestağfir lekum resulullahi levvev ruusehum ve reeytehum yesuddune ve hum mustekbirune. 6. Sevun 'aleyhim estağferte lehum em lem testağfir lehum len yağfirallahu lehum innallahe la yehdiylkavmelfasikıyne. 7. Humulleziyne yekulune la tunfiku 'ala men 'ınde resulillahi hatta yenfaddu ve lillahi hazainussemavati vel'ardı ve lakinnelmunafikıyne la yefkahune. 8. Yekulune lein reca'na ilelmediyneti leyuhricennel'e'azzu minhel'ezelle ve lillahil'ızzetu ve liresulihi ve lilmu'miniyne ve lakinnelmunafikıyne la ya'lemune. 9. Ya eyyuhelleziyne amenu la tulhikum emvalukum ve la evladukum 'an zikrillahi ve men yef'al zalike feulaike humulhasirune. 10. Ve enfiku mimma rezaknakum min kabli en ye'tiye ehadekumulmevtu feyekule rabbi lev la ahharteniy ila ecelin kariybin feassaddeka ve ekun minessalihıyne. 11. Ve len yuahhırallahu nefsen iza cae eceluha vallahu habiyrun bima ta'melune. |
63 - MÜNÂFİKÛN SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, münafıkların genel karakter ve
özelliklerinden bahsettiği için bu adı almıştır.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. (Ey Muhammed!) Münafıklar sana geldiklerinde, “Senin, elbette Allah’ın
peygamberi olduğuna şahitlik ederiz” derler. Allah senin, elbette kendisinin
peygamberi olduğunu biliyor. (Fakat) Allah o münafıkların hiç şüphesiz
yalancılar olduklarına elbette şahitlik eder.
2. Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah’ın yolundan çevirdiler.
Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür!
3. Bu, onların önce iman edip sonra inkar etmeleri, bu yüzden de kalplerine
mühür vurulması sebebiyledir. Artık onlar anlamazlar.
4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak
verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi
kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları
kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!
5. O münafıklara, “Gelin, Allah’ın Resülü sizin
için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların
büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
6. Onlara bağışlama dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah onları
asla bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, fasıklar topluluğunu doğru yola iletmez.
7. Onlar, “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir şey vermeyin
ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri
Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.
8. Onlar, “Andolsun, eğer Medine’ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan
mutlaka çıkaracaktır” diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın,
Peygamberinin ve mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.1
9. Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten
alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta
kendileridir.
10. Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar
geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!” demeden önce, size rızık olarak
verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.
11. Allah, eceli geldiğinde hiçbir kimseyi asla ertelemez. Allah bütün
yaptıklarınızdan haberdardır.