062 - CUMA الجمعة
سورة الجمعة (62) ص 553
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ
الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْعَزِيزِ
الْحَكِيمِ {1} هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولاً
مِّنْهُمْ يَتْلُو
عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ
وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا
مِن قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ {2} وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا
يَلْحَقُوا بِهِمْ
وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ {3} ذَلِكَ فَضْلُ
اللَّهِ
يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ وَاللَّهُ
ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ {4} مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ
ثُمَّ لَمْ
يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَاراً بِئْسَ مَثَلُ
الْقَوْمِ
الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ
اللَّهِ
وَاللَّهُ
لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ {5}
قُلْ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ هَادُوا إِن زَعَمْتُمْ أَنَّكُمْ
أَوْلِيَاء لِلَّهِ مِن
دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ {6}
وَلَا يَتَمَنَّوْنَهُ
أَبَداً بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ وَاللَّهُ
عَلِيمٌ بِالظَّالِمِينَ {7} قُلْ إِنَّ
الْمَوْتَ الَّذِي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُ مُلَاقِيكُمْ ثُمَّ
تُرَدُّونَ
إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ
تَعْمَلُونَ {8}
سورة الجمعة (62) ص 554
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِي لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ
الْجُمُعَةِ
فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ
اللَّهِ
وَذَرُوا الْبَيْعَ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ
تَعْلَمُونَ {9} فَإِذَا قُضِيَتِ الصَّلَاةُ فَانتَشِرُوا فِي
الْأَرْضِ
وَابْتَغُوا مِن فَضْلِ
اللَّهِ
وَاذْكُرُوا
اللَّهَ
كَثِيراً لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
{10} وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْواً انفَضُّوا إِلَيْهَا
وَتَرَكُوكَ قَائِماً قُلْ
مَا عِندَ
اللَّهِ
خَيْرٌ مِّنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ
خَيْرُ الرَّازِقِينَ {11} |
Bismillahirrahmanirrahim
1. Yesebbihu
lillahi ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardıl elmelikilkuddusil-'aziyzilhakiymi.
2. Huvelleziy be'ase fiyl'ummiyyiyne resulen minhum yetlu 'aleyhim ayatihi ve yuzekkiyhim ve yu'allimuhumulkitabe velhıkmete ve inkanu min kablu lefiy dalalin mubiynin. 3. Ve ahariyne minhum lemma yelhaku bihim ve huvel'aziyzulhakiymu. 4. Zalike fadlullahi yu'tiyhi men yeşa'u vallahu zulfadlil'azıymi. 5. Meselulleziyne hummiluttevrate summe lem yahmiluha kemeselilhımari yahmilu esfaren bi'se meselulkavmilleziyne kezzebu biayatillahi vallahu la yehdiylkavmezzalimiyne. 6. Kul ya eyyuhelleziyne hadu in ze'amtum ennekum evliyau lillahi min duninnasi fetemennevulmevte in kuntum sadikıyne. 7. Ve la yetemennevnehu ebeden bima kaddemet eydiyhim vallahu 'aliymun bizzalimiyne. 8. Kul innelmevtelleziy tefirrune minhu feinnehu mulakıykum summe tureddune ila 'alimilğaybi veşşehadeti feyunebiiukum bima kuntum ta'melune. 9. Ya eyyuhelleziyne amenu iza nudiye lissalati min yevmilcumu'ati fes'av ila zikrillahi ve zerulbey'a zalikum hayrun lekum in kuntum ta'lemune. 10. Feiza kudıyetissalatu fenteşiru fiyl'ardı vebteğu min fadlillahi vezkurullahe kesiyren le'allekum tuflihune. 11. Ve iza reev ticareten ev lehveninfaddu ileyha ve terekuke kaimen kul ma 'ındallahi hayrun millehvi ve minetticareti vallahu hayrurrazikıyne. |
62 - CUM'A SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 11 âyettir. Sûre, adını 9. âyette geçen “el-Cumu’a”
kelimesinden alır. Sûrede başlıca, Hz. Muhammed’in peygamber olarak gönderilişi,
Yahudilerin Allah’ın dininden yan çizmeleri ve Cuma namazı ile ilgili bazı
hükümler konu edilmektedir.
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi,
hüküm ve hikmet sahibi olan Allah’ı tespih eder.
2. O, ümmîlere1, içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen,
onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Halbuki onlar,
bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
3. (Allah o peygamberi) onlardan henüz kendilerine katılmayan başkalarına da
göndermiştir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.2
4. İşte bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf
sahibidir.
5. Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap
taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkar eden topluluğun hali ne
kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
6. De ki: “Ey Yahudi akidesini benimseyenler! Bütün insanlar değil de, yalnız
kendinizin Allah’ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi
iseniz haydi ölümü isteyin!”
7. Ama onlar, daha evvel yaptıklarından dolayı asla ölümü istemezler. Allah
zalimleri hakkıyla bilir.
8. De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size
ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz
de, o size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”
9. Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı
yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer
bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.3
10. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi
arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
11. (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman
hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar.4 De ki: “Allah’ın yanında
bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en
hayırlısıdır.”