061 - SAFF الصف
سورة الصف (61)
ص 551
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ
سَبَّحَ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَهُوَ
الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
{1} يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا
تَفْعَلُونَ {2}
كَبُرَ مَقْتاً عِندَ
اللَّهِ
أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ {3} إِنَّ
اللَّهَ
يُحِبُّ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِهِ صَفّاً كَأَنَّهُم
بُنيَانٌ مَّرْصُوصٌ {4} وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ
لِمَ
تُؤْذُونَنِي وَقَد تَّعْلَمُونَ أَنِّي رَسُولُ
اللَّهِ
إِلَيْكُمْ فَلَمَّا
زَاغُوا أَزَاغَ
اللَّهُ
قُلُوبَهُمْ وَاللَّهُ
لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ {5}
سورة الصف (61) ص 552
وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي
رَسُولُ
اللَّهِ
إِلَيْكُم مُّصَدِّقاً
لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّراً بِرَسُولٍ
يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا
جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ {6} وَمَنْ
أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى
عَلَى
اللَّهِ
الْكَذِبَ وَهُوَ يُدْعَى إِلَى الْإِسْلَامِ وَاللَّهُ
لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
{7} يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ
اللَّهِ
بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ
مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ
الْكَافِرُونَ {8} هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ
الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ
عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ {9} يَا أَيُّهَا
الَّذِينَ آَمَنُوا هَلْ أَدُلُّكُمْ
عَلَى تِجَارَةٍ تُنجِيكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ {10} تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ
وَرَسُولِهِ وَتُجَاهِدُونَ
فِي سَبِيلِ
اللَّهِ
بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ
تَعْلَمُونَ {11}
يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن
تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ
طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ {12}
وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ
مِّنَ
اللَّهِ
وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ {13} يَا أَيُّهَا
الَّذِينَ آَمَنُوا كُونوا
أَنصَارَ
اللَّهِ
كَمَا قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ لِلْحَوَارِيِّينَ مَنْ أَنصَارِي
إِلَى
اللَّهِ
قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنصَارُ
اللَّهِ
فَآَمَنَت طَّائِفَةٌ مِّن بَنِي إِسْرَائِيلَ
وَكَفَرَت طَّائِفَةٌ فَأَيَّدْنَا الَّذِينَ آَمَنُوا عَلَى
عَدُوِّهِمْ فَأَصْبَحُوا ظَاهِرِينَ {14}
|
Bismillahirrahmanirrahim
1. Sebbeha
lillahi ma fiyssemavati ve ma fiyl'ardı ve huvel'aziyzulhakiymu. 2. Ya eyyuhelleziyne amenu lime tekulune ma la tef'alune. 3. Kebure makten 'ındallahi en tekulu ma la tef'alune. 4. İnnallahe yuhıbbulleziyne yukatilune fiy sebiylihi saffen keennehum bunyanun mersusun. 5. Ve iz kale musa likavmihi ya kavmi lime tu'zuneniy ve kad ta'lemune enniy resulullahi ileykum felemma zağu ezağallahu kulubehum vallahu la yehdiylkavmelfasikıyne. 6. Ve iz kale 'ıysebnu meryeme ya beniy israiyle inniy resulullahi ileykum musaddikan lima beyne yedeyye minettevrati ve mubeşşiren biresulin ye'tiy min ba'diy-ismuhu ahmedu felemma caehum bilbeyyinati kalu haza sıhrun mubiynun. 7. Ve men azlenu mimmeniftera 'alellahilkezibe ve huve yud'a ilel'islami vallahu la yehdiylkavmezzalimiyne. 8. Yuriydune liyutfiu nurallahi biefvahihim vallahu mutimmu nurihi velev kerihelkafirune. 9. Huvelleziy ersele resulehu bilhuda ve diynilhakkı liyuzhirehu 'aleddiyni kullihi velev kerihelmuşrikune. 10. Ya eyyuhelleziyne amenu hel edullukum 'ala ticaretin tunciykum min 'azabin eliymin. 11. Tu'minune billahi ve resulihi ve tucahidune fiy sebiylillahi biemvalikum ve enfusikum zalikum hayrun lekum in kuntum ta'lemune. 12. Yağfir lekum zunubekum ve yudhılkum cennatin tecriy min tahtihel'enharu ve mesakine tayyibeten fiy cennati 'adnin zalikelfevzul'azıymu. 13. Ve uhra tuhıbbuneha nasrun minallahi ve fethun kariybun ve beşşirilmu'miniyne. 14. Ya eyyuhelleziyne amenu kunu ensarallahi kema kale 'ıysebnu meryeme lilhavariyyiyne men ensariy ilellahi kalelhavariyyune nahnu ensarullahi feamenet taifetun min benuy israiyle ve keferet taifetun feeyyednelleziyne amenu 'ala 'aduvyihim feasbehu zahiriyne. |
61 - SAFF SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 14 âyettir. Sûre, adını 4. âyette geçen “saff”
kelimesinden almıştır. Saff, sıra, dizi demektir. Sûrede başlıca, Allah yolunda
cihadın fazileti konu edilmektedir .
Bismillahirrahmânirrahîm
1. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah’ı tespih eder. O, mutlak güç sahibidir,
hüküm ve hikmet sahibidir.
2. Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?
3. Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir
iştir.
4. Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir
bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.
5. Hani Mûsâ kavmine, “Ey kavmim! Allah’ın size gönderdiği peygamberi olduğumu
bilip durduğunuz halde niçin bana eziyet ediyorsunuz?” demişti. Onlar yoldan
sapınca, Allah ta kalplerini (doğru yoldan) saptırdı. Allah fasıklar topluluğunu
hidayete erdirmez.
6. Hani, Meryem oğlu İsa, “Ey İsrailoğulları!
Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden
sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği)
peygamberiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, “Bu,
apaçık bir sihirdir” dediler.1
7. Kim, İslam’a davet olunduğu halde Allah’a karşı yalan uydurandan daha
zalimdir? Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
8. Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler
istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.
9. O, kendisine ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere üstün kılmak
için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.
10. Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret
göstereyim mi size?
11. Allah’a ve peygamberine inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda
cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.
12. (Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar
akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük
başarıdır.
13. Seveceğiniz başka bir kazanç daha var: Allah’tan bir yardım ve yakın bir
fetih (Mekke’nin fethi). (Ey Muhammed!) Mü’minleri müjdele!
14. Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun.2 Nasıl ki Meryem oğlu İsa da
havarilere, “Allah’a giden yolda benim yardımcılarım kimdir?” demişti. Havariler
de, “Biz Allah’ın yardımcılarıyız” demişlerdi. Bunun üzerine İsrailoğullarından
bir kesim inanmış, bir kesim de inkar etmişti. Nihayet biz inananları,
düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler.3