وَأَخْذِهِمُ الرِّبَا وَقَدْ نُهُواْ عَنْهُ وَأَكْلِهِمْ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl(bâtılı) ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ(elîmen).
Diyanet İşleri | : | (160-161) Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu hâlde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helâl kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri yüzündendir ve biz, içlerinden kâfir olanlara elemli bir azap hazırladık. |
Adem Uğur | : | Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık. |
Ali Bulaç | : | Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azab hazırlamışızdır. |
Ali Fikri Yavuz | : | Kendilerine yasaklanan fâizi almaları ve haksız yere insanların mallarını yemeleri sebebiyledir ki, evvelce kendilerine helâl kılınmış pak ve hoş şeyleri kendilerine harâm ettik. Onlardan kâfir bulunanlara acıklı bir azap hazırladık. |
Bekir Sadak | : | (160-16) 1 Yahudilerin haksizliklarindan, coklarini Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmisken faiz almalari ve insanlarin mallarini haksizlikla yemelerinden oturu kendilerine helal kilinan temiz seyleri onlara haram kildik. Onlardan inkar edenlere, elem verici azap hazirladik. |
Celal Yıldırım | : | (160-161) Yahudilerden (çoğunun) zulümleri, birçoklarını Allah yolundan alıkoymaları, men'edildikleri halde faiz almaları ve haksız sebeplerle insanların mallarını yemeleri sebebiyle (daha önce) kendilerine helâl kılınan iyi ve temiz şeyleri onlara haram kıldık ve yine onlardan küfür üzere kalanlara elem verici bir azâb hazırladık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Yahudilerin haksızlıklarından, çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab hazırladık. |
Diyanet Vakfi | : | (160-161) Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri, menedildikleri halde faizi almaları ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemeleri yüzünden kendilerine (daha önce) helâl kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık ve içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık. |
Edip Yüksel | : | Menedildikleri halde tefecilik yapmalarından ve halkın parasını haksızlıkla yemelerinden ötürü... Onların inkarcılarına acıklı bir azap hazırladık. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | ve nehyedildikleri halde riba almaları ve halkın emvalini haksızlıkla yemeleri ve kâfir kalanlarına elîm bir azab hazırladık |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Bir de kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları ve halkın mallarını haksızlıkla yemeleri sebebiyle. Onların kafir olarak kalanlarına acı bir azap hazırladık. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | (160-161) Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri haram kıldık. Onlardan kâfir olanlara can yakıcı bir azap hazırladık. |
Fizilal-il Kuran | : | (160-161) İşte yaptıkları bunca zulümlerden, bir çok kimsenin Allah yoluna girmesini engellemelerinden, men edilmiş olan faizi almalarından ve insanların mallarını haksız yollara başvurarak yemelerinden dolayı, daha önce helal olan bazı temiz maddeler Yahudilere haram kılındı. Ayrıca onların arasındaki kafirlere acı bir azap hazırladık. |
Gültekin Onan | : | Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık). Onlardan kafirlere pek acıklı bir azab hazırlamışızdır. |
Hasan Basri Çantay | : | (160-161) Yahudilerden (taşan) bir zulüm, onların (insanlardan) bir çoğunu Allah yolundan alıkoymaları, (Tevratda) nehy edilmelerine rağmen ribâ (faiz) almaları, halkın mallarını haksız yere yemeleri sebebleriyledir ki biz, (evvelce) kendileri için halâl kılınan temiz ve güzel şeyleri üzerlerine haram etdik. İçlerinden kâfirlere pek acıklı bir azâb hazırladık. |
İbni Kesir | : | Kendilerine yasaklanan faizi almaları ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü. Onların küfür içinde olanlarına elem verici bir azab hazırladık. |
Muhammed Esed | : | yasaklandığı halde faiz alıyorlardı ve başkalarının malını haksız yere harcıyorlardı. (Böylece,) onlar arasından hakikati inkar (etmeye devam) edenler için şiddetli bir azap hazırladık. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (160-161) Artık yahudilerden bir zulüm sebebiyle ve birçoklarını Allah Teâlâ'nın yolundan men etmeleri sebebiyle onlara helâl kılınmış olan temiz şeyleri üzerlerine haram kıldık. Ve ribâyı, ondan nehy edilmiş oldukları halde alıvermeleri sebebiyle ve nâsın mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle. Ve onlardan kâfir olanlara elîm bir azab hazırladık. |
Şaban Piriş | : | Kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faiz almaları ve insanların mallarını batıl yolla yemeleri dolayısıyla, kafir olanlar için acı veren bir azap hazırladık. |
Suat Yıldırım | : | (160-161) Hasılı o Yahudilerden taşan bir zulüm, insanları Allah yolundan menetmeleri, kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faizi almaları, halkın mallarını haksızlıkla yemeleri yüzündendir ki Biz, kendilerine daha önce helâl kılınan bazı temiz nimetleri haram kıldık ve içlerinden kâfir kalanlara can yakıcı azap hazırladık. |
Süleyman Ateş | : | Menedildikleri halde ribâ almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü (böyle yaptık). İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azâb hazırladık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kâfir olanlara pek acıklı bir azab hazırlamışızdır. |
Ümit Şimşek | : | Bir de kendilerine yasaklandığı halde faiz almaları ve halkın malını haksız yere yemeleri yüzünden bunları haram kıldık. Onların kâfir olanlarına da acı bir azap hazırladık. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık. |