Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ(vehhâcen).
Diyanet İşleri | : | Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve yalım yalım yanan bir kandil yarattık. |
Adem Uğur | : | (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık. |
Ali Bulaç | : | Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık. |
Ali Fikri Yavuz | : | İçlerinde parıl parıl ışıldayan bir kandil (güneş) astık. |
Bekir Sadak | : | Parlak isik veren gunesi varettik; |
Celal Yıldırım | : | (Onda) alabildiğine yanıp tutuşarak parlak ışık veren bir kandil (Güneş)i var kıldık. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Parlak ışık veren güneşi varettik; |
Diyanet Vakfi | : | (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık. |
Edip Yüksel | : | Parlayan bir lamba yerleştirdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve içlerine şa'şaalı parıl parıl bir kandil astık |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | İçlerine parıl parıl parlayan bir kandil astık. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | İçlerine ışık saçan bir kandil astık. |
Fizilal-il Kuran | : | Oraya parlak kandiller astık. |
Gültekin Onan | : | Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık. |
Hasan Basri Çantay | : | (Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık. |
İbni Kesir | : | Pırıl pırıl parlayan bir kandil astık. |
Muhammed Esed | : | ve (oraya güneşi,) parıldayan ışık yüklü lambayı yerleştirdik. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (12-13) Ve üzerinize sağlam sağlam yedi gök bina ettik. Ve çok parıldayan kandil kıldık. |
Şaban Piriş | : | Işık saçan bir de lamba yarattık. |
Suat Yıldırım | : | Orada pırıl pırıl yanan bir lamba koyduk. |
Süleyman Ateş | : | Ve (orada) parıl parıl parlayan bir lamba yarattık. |
Tefhim-ul Kuran | : | Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık. |
Ümit Şimşek | : | Parıl parıl bir kandil astık. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik. |