Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).
Diyanet İşleri | : | “Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve ne siz taparsınız benim taptığıma. |
Adem Uğur | : | Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz. |
Ali Bulaç | : | "Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz." |
Ali Fikri Yavuz | : | Siz de (hiç bir zaman), benim ibadet etmekte olduğuma ibadet ediciler değilsiniz. |
Bekir Sadak | : | «Benim taptigima da sizler tapmiyorsunuz.» |
Celal Yıldırım | : | Ve sizler de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz. |
Diyanet İşleri (eski) | : | 'Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz.' |
Diyanet Vakfi | : | Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz. |
Edip Yüksel | : | 'Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Hem de siz tapıcılardan değilsiniz benim ma'buduma |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | hem de siz, benim kulluk ettiğime tapıcılardan değilsiniz. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. |
Fizilal-il Kuran | : | Sizler de benim taptığıma tapacak değilsiniz. |
Gültekin Onan | : | "Benim taptığıma da siz tapmıyorsunuz." |
Hasan Basri Çantay | : | «Siz de benim kulluk etmekde olduğuma (hiçbir vakit) kulluk ediciler değilsiniz». |
İbni Kesir | : | Benim taptığıma da sizler, tapacak değilsiniz. |
Muhammed Esed | : | siz de (hiç) tapmayacaksınız benim taptığıma. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | «Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz.» |
Şaban Piriş | : | Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz. |
Suat Yıldırım | : | Siz de benim ibadet ettiğime ibadet etmezsiniz. |
Süleyman Ateş | : | Siz de benim yapmakta olduğum ibâdeti yapıcı değilsiniz. |
Tefhim-ul Kuran | : | «Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.» |
Ümit Şimşek | : | Siz de benim taptığıma tapmazsınız. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime. |