Lâ a’budu mâ ta’budûn(ta’budûne).
Diyanet İşleri | : | “Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Tapmam sizin taptıklarınıza. |
Adem Uğur | : | Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. |
Ali Bulaç | : | "Ben sizin taptıklarınıza tapmam." |
Ali Fikri Yavuz | : | Ben, sizin ibadet etmekte olduklarınıza (putlara) tapmam. |
Bekir Sadak | : | «Ben sizin taptiklariniza tapmam.» |
Celal Yıldırım | : | Sizin taptığınıza tapmam. |
Diyanet İşleri (eski) | : | 'Ben sizin taptıklarınıza tapmam.' |
Diyanet Vakfi | : | (1-2) (Resûlüm!) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. |
Edip Yüksel | : | 'Ben, sizin taptıklarınıza tapmam.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Tapmam o tapdıklarınıza |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | tapmam o taptıklarınıza! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Sizin taptıklarınıza ben tapmam. |
Fizilal-il Kuran | : | Ben sizin taptıklarınıza tapmam. |
Gültekin Onan | : | "Ben sizin taptıklarınıza tapmam." |
Hasan Basri Çantay | : | «ben, sizin tapmakda olduklarınıza tapmam». |
İbni Kesir | : | Ben, sizin tapmakta olduklarınıza tapmam. |
Muhammed Esed | : | Ben tapmam sizin taptığınıza, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | «Ben sizin ibadet ettiğinize ibadet etmem.» |
Şaban Piriş | : | Ben sizin kulluk ettiğinize kulluk etmem. |
Suat Yıldırım | : | Ben sizin ibadet ettiklerinize ibadet etmem. |
Süleyman Ateş | : | Ben sizin yaptığınız ibâdeti yapmam; |
Tefhim-ul Kuran | : | «Ben sizin taptıklarınıza tapmam.» |
Ümit Şimşek | : | Sizin tapmakta olduklarınıza ben tapacak değilim. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Kulluk etmem sizin kulluk ettiğinize. |