Selâmun, hiye hattâ matlaıl fecr(fecri).
Diyanet İşleri | : | O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Esenliktir, o gece, gün ışıyıncaya dek sürer. |
Adem Uğur | : | O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar. |
Ali Bulaç | : | Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o. |
Ali Fikri Yavuz | : | O gece, fecrin doğuşuna kadar selâmettir. (Allah o gece yalnız selâmet ve hayır takdir eder, yahud melekler müminlere selâm verir dururlar.) |
Bekir Sadak | : | O gece, tan yerinin agarmasina kadar bir esenliktir. |
Celal Yıldırım | : | O gece, fecir doğuncaya kadar bir selâmdır. |
Diyanet İşleri (eski) | : | O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. |
Diyanet Vakfi | : | O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. |
Edip Yüksel | : | O, tan yeri ağarıncaya kadar esenliktir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bir selâmdır o tâ tan atana kadar |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Bir selam (güvenlik)dir o gece, ta tan atana kadar. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir. |
Fizilal-il Kuran | : | O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. |
Gültekin Onan | : | Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o. |
Hasan Basri Çantay | : | O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selâmdır. |
İbni Kesir | : | O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selamettir. |
Muhammed Esed | : | emin kılar bu (gece), ta şafak vaktine kadar. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | O (gece) tan yeri ağarıncaya değin bir selâmettir. |
Şaban Piriş | : | O, tan yeri ağarana dek esenliktir. |
Suat Yıldırım | : | Artık o gece bir esenliktir gider... Tâ tan ağarana kadar... |
Süleyman Ateş | : | Esenliktir o, tâ tan yeri ağarıncaya kadar! |
Tefhim-ul Kuran | : | Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o. |
Ümit Şimşek | : | Bir esenliktir o gece, tanyeri ağarıncaya kadar. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar! |