İnnehu zanne en len yahûr(yahûra).
Diyanet İşleri | : | Çünkü o hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sanırdı. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Şüphe yok ki o, öldükten sonra tekrar hayâta dönmeyeceğini sanırdı. |
Adem Uğur | : | O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. |
Ali Bulaç | : | Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. |
Ali Fikri Yavuz | : | O (zalim, ahirette Rabbine) asla dönmiyeceğini sanmıştı. |
Bekir Sadak | : | Zira; o, bir daha dirilip donmeyecegini sanmisti. |
Celal Yıldırım | : | Doğrusu o, (hesap gününe) dönmeyeceğini sanırdı. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Zira; o, bir daha dirilip dönmeyeceğini sanmıştı. |
Diyanet Vakfi | : | O hiçbir zaman Rabbine dönmeyeceğini sandı. |
Edip Yüksel | : | Bir daha (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Çünkü hiç inkılâb görmiyecek sanmıştı |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Çünkü o, hiç inkılap görmeyecek (bu durumunun asla değişmeyeceğini) sanmıştı. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı. |
Fizilal-il Kuran | : | Rabbine hiç dönmeyeceğini sanmıştı. |
Gültekin Onan | : | Doğrusu o, (rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. |
Hasan Basri Çantay | : | Çünkü o, hakıykaten ve kat'iyyen (Rabbine) dönmeyeceğini sanmışdı. |
İbni Kesir | : | O, hiç dönmeyeceğini sanmıştı. |
Muhammed Esed | : | çünkü, hiçbir zaman (Allah'a) döneceğini düşünmedi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir. |
Şaban Piriş | : | O, asla dönmeyeceğini sanıyordu. |
Suat Yıldırım | : | Hiçbir sûrette Rabbine dönmeyeceğini sanırdı. |
Süleyman Ateş | : | O, hiç (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı. |
Tefhim-ul Kuran | : | Doğrusu o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. |
Ümit Şimşek | : | Çünkü Rabbine hiç dönmeyecek sanıyordu. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Daha düşkün bir konuma asla geçmeyeceğini sanmıştı. |