وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُّخَلَّدُونَ إِذَا رَأَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤًا مَّنثُورًا
Ve yetûfu aleyhim vildânun muhalledûn(muhalledûne), izâ reeytehum hasibtehum lu’luen mensûrâ(mensûren).
Diyanet İşleri | : | Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Etraflarında, ölümsüz delikanlılar dolaşır, onları görünce sanırsın ki saçılmış incilerdir. |
Adem Uğur | : | O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. |
Ali Bulaç | : | Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın. |
Ali Fikri Yavuz | : | (Cennet ehlinin) etraflarında (hizmet için) devamlı olarak taze çocuklar dolaşır ki, sen onları gördüğün zaman saçılmış inciler sanırsın. |
Bekir Sadak | : | Yanlarinda olumsuz gencler dolasir; onlari gordugunde sacilmis birer inci sanirsin. |
Celal Yıldırım | : | Çevrelerinde hep taze kalan civanlar dolaşırlar. Onları gördüğünde saçılmış inciler sanırsın. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Yanlarında ölümsüz gençler dolaşır; onları gördüğünde saçılmış birer inci sanırsın. |
Diyanet Vakfi | : | O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. |
Edip Yüksel | : | Onlara ölümsüz gençler servis yapacaktır. Onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve dolanır etraflarına muhalled evlâdlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Etraflarında daima genç çocuklar dolaşır; görünce onları saçılmış inciler sanırsın. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın. |
Fizilal-il Kuran | : | Onlara hiç ölmeyecek gençler hizmet ederler. Bu gençleri görsen, ortalığa saçılmış birer inci sanırsın. |
Gültekin Onan | : | Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın. |
Hasan Basri Çantay | : | Etraflarında herdem taze çocuklar dolaşır ki sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın! |
İbni Kesir | : | Çevrelerinde ölümsüz gençler dolaşır ki; onları gördüğünde saçılmış bir inci sanırsın. |
Muhammed Esed | : | Ve onları ölümsüz gençlikler bekleyecek, gördüğün zaman saçılmış inciler sanacağın (gençlikler); |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun. |
Şaban Piriş | : | Etrafında ölümsüz gençler dolaşır. Onları gördüğün zaman saçılmış inci sanırsın. |
Suat Yıldırım | : | Etraflarında ebedî cennet çocukları dolaşır durur ki, onları gördüğünde parlaklıklarından ötürü etrafa saçılan inciler sanırsın. |
Süleyman Ateş | : | Çevrelerinde de (öyle) ölümsüz gençler dolaşır ki, onları görsen, kendilerini saçılmış inci sanırsın. |
Tefhim-ul Kuran | : | Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın. |
Ümit Şimşek | : | Etraflarında hiç yaşlanmayacak çocuklar dolaşır. Onları bir görsen, saçılmış inciler sanırsın. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Dolaşır çevrelerinde, sürekli görevlendirilmiş gençler. Görseydin onları, dizilmiş inciler sanırdın. |