Kellâ le yunbezenne fîl hutameh(hutameti).
Diyanet İşleri | : | Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır. |
Adem Uğur | : | Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Ali Bulaç | : | Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır. |
Ali Fikri Yavuz | : | Hayır, (malı onu kurtaramaz). Muhakkak o Hutame’ye (ateşe) atılacaktır. |
Bekir Sadak | : | Hayir; o, and olsun ki, Hutame'ye atilacaktir. |
Celal Yıldırım | : | Hayır, hayır; and olsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Hayır; o, and olsun ki, Hutame'ye atılacaktır. |
Diyanet Vakfi | : | Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Edip Yüksel | : | Asla; onu Hutama'ya atacağım. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Hayır celâlim hakkı için atılacaktır o (tamuya) hutameye |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Hayır, andolsun ki, o Hutame'ye (cehenneme) atılacaktır! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Hayır, andolsun ki, o hutame'ye (cehennem) atılacaktır. |
Fizilal-il Kuran | : | Hayır. O kırıp geçen yere atılacaktır. |
Gültekin Onan | : | Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır. |
Hasan Basri Çantay | : | Hayır, O, andolsun (hor ve hakîr) «Hutame» ye (tamuya) atılacak. |
İbni Kesir | : | Hayır; andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Muhammed Esed | : | Hayır, tersine, (öteki dünyada) çökerten bir azaba terk edilecektir o! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Yok yok öyle değil, elbette ki o Hutame'ye atılacaktır. |
Şaban Piriş | : | Hayır, Kesinlikle o hutameye atılacak. |
Suat Yıldırım | : | Hayır! (Vazgeçsin bu hülyadan, malı kendisini kurtaramaz) Mutlaka o Hutame’ye fırlatılır. |
Süleyman Ateş | : | Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. |
Tefhim-ul Kuran | : | Hayır; andolsun o, «hutame»'ye atılacaktır. |
Ümit Şimşek | : | Heyhat! Hiç kuşkusuz, o hutame'ye atılacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye. |