Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).
Diyanet İşleri | : | (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Öylesine ki azdılar şehirlerde. |
Adem Uğur | : | Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. |
Ali Bulaç | : | Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Ali Fikri Yavuz | : | Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. |
Bekir Sadak | : | (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi? |
Celal Yıldırım | : | Onlar ki ülkelerde azgınlık edip Hakka baş kaldırmışlardı, |
Diyanet İşleri (eski) | : | (9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? |
Diyanet Vakfi | : | (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir. |
Edip Yüksel | : | Tüm bunlar ülkelerinde azmışlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Onlar ki o memleketlerde azıtmışlardı. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bunlar ülkelerde azmışlardı. |
Fizilal-il Kuran | : | Bunlar ülkelerinde azmışlardı. |
Gültekin Onan | : | Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Hasan Basri Çantay | : | Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi. |
İbni Kesir | : | Ki bunlar, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. |
Muhammed Esed | : | (Onlar) toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar; |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı. |
Şaban Piriş | : | Onlar, ülkelerde azmışlardı. |
Suat Yıldırım | : | Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar. |
Süleyman Ateş | : | Bunlar ülkelerde azmışlardı. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ki onlar, şehirlerde azgınlaşmışlardı. |
Ümit Şimşek | : | Onlar ülkelerinde azmışlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi. |