صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ
Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn(dâllîne).
Diyanet İşleri | : | (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | nimetlendirdiğin kişilerin yolunu; gazaba uğramışların da değil, sapıkların da |
Adem Uğur | : | Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! |
Ali Bulaç | : | Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. |
Ali Fikri Yavuz | : | Kendilerine, (fazlından ve ihsanından) nimet verdiğin kimselerin (Peygamberlerle velilerin) yoluna (hakkı kabul etmeyip küfre vardıklarından) gazâba uğrayanların ve sapıklarınkine değil... (Amin= Kabul buyur, Allah’ım!...) |
Bekir Sadak | : | Nimete erdirdigin kimselerin yoluna; gazaba ugrayanlarin, ya da sapitanlarin yoluna degil. * |
Celal Yıldırım | : | Nîmetine erdirdiğin kimselerin yoluna... Gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değil. |
Diyanet Vakfi | : | Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! |
Edip Yüksel | : | Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil; kendilerine iyilikte bulunduğun kimselerin yoluna... |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | O kendilerine in'am ettiğin mes'utların yoluna. Ne o gadap olunanların ne de sapgınların |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | O kendilerine nimet verdiğin mesutların yoluna! Ne o gazap olunanların ne de sapkınların! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil. |
Fizilal-il Kuran | : | Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil. |
Gültekin Onan | : | (6-7) Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışların değil. |
Hasan Basri Çantay | : | (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine ni'met verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine, sapıklarınkine değil. |
İbni Kesir | : | Nimete erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerinkine değil. |
Muhammed Esed | : | Nimet bahşettiklerinin yoluna; gazab(ın)a uğrayanların ve sapkınlarınkine değil! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (6-7) Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine in'am etmiş olduğun zâtların yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapık bulunmuşların yoluna değil. |
Şaban Piriş | : | (6-7) Bizi doğru yola, nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapanların değil.. |
Suat Yıldırım | : | Nimet ve lütfuna nail ettiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil. |
Süleyman Ateş | : | ni'met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)! |
Tefhim-ul Kuran | : | (6-7) Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil. |
Ümit Şimşek | : | Kendilerine nimetler verdiğin kullarının yoluna ilet. Gazabına uğramış, yahut sapmış olanların yoluna değil. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna... |