Ve mâ nekamû minhum illâ en yu’minû billâhil azîzil hamîd(hamîdi).
Diyanet İşleri | : | (8-9) Onlar mü’minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye lâyık Allah’a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah, her şeye şahittir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve ancak üstün ve hamde lâyık Allah'a inandıkları için onları azaplandırmadalar. |
Adem Uğur | : | Onlardan, sırf, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar. |
Ali Bulaç | : | Onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan,' öğülen Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı. |
Ali Fikri Yavuz | : | Müminlere kızdıkları da, ancak Azîz, Hamîd olan Allah’a iman etmeleri idi. |
Bekir Sadak | : | (8-9) Bu inkarcilarin, inananlara kizmalari; onlarin sadece, goklerin ve yerin hukumranligi kendisinin bulunan ve ovulmege layik ve guclu olan Allah'a inanmis olmalarindandir. Allah her seye sahiddir. |
Celal Yıldırım | : | Onların en çok kızıp intikam almak istedikleri ise, O çok güçlü, çok üstün, O çok övülmeye lâyık Allah'a imân edenlerdi. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (8-9) Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandı. Allah her şeye şahiddir. |
Diyanet Vakfi | : | (8-9) Onlardan, sırf, göklerin ve yerin mülkü kendisine ait olan, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar. Oysa ki Allah her şeyi görür. |
Edip Yüksel | : | İnananlardan nefret ediyorlardı. Sadece, onlar Üstün ve Övgüye layık olan ALLAH'a inandıkları için... |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Onlardan kızdıkları da yalnız azîz, hamîd olan Allaha iyman etmeleri idi |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Onlara sadece güçlü ve övgüye layık Allah'a iman etmeleri yüzünden kızıyorlardı. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi. |
Fizilal-il Kuran | : | Müminlerden öç almalarının tek sebebi aziz, övgüye lâyık Allah'a inanmalarıydı. |
Gültekin Onan | : | Onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan', öğülen Tanrı'ya inandıklarından dolayı intikam alıyorlardı. |
Hasan Basri Çantay | : | Onlar, içlerinden (mü'minlerin) O yegâne gaalib, her hamde lâyık Allaha îman etmelerinden başka (hiçbir şey'i) inkâr etmemişlerdi. |
İbni Kesir | : | Onlar; ancak Aziz, Hamid Allah'a inandıkları için mü'minlerden öç almışlardı. |
Muhammed Esed | : | yalnızca Kudret Sahibi, bütün övgülere layık olan Allah'a inanmalarından dolayı nefret ediyorlardı o müminlerden, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (7-8) Ve onlar, mü'minlere yapar olduklarını seyrediciler idi. Ve bunlardan intikam almaları da, bunların azîz, hamîd olan Allah'a imân etmiş olmalarından başka bir şey için değildi. |
Şaban Piriş | : | Onlardan sadece, Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam alıyorlar. |
Suat Yıldırım | : | (8-9) Onların müminlere bu işkenceyi yapmalarının tek sebebi, müminlerin göklerin ve yerin tek hâkimi, azîz ve hamîd (mutlak galip ve bütün övgülere lâyık) olan Allah’a iman etmeleri idi. Allah her şeye şahittir. |
Süleyman Ateş | : | Mü'minler sırf aziz, övgüye lâyık Allah'a inandıkları için o (zâlim)ler onlardan öç aldılar. |
Tefhim-ul Kuran | : | Kendileri onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan,' öğülen Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı. |
Ümit Şimşek | : | Onlardan intikam almalarının nedeni, o mü'minlerin, kudreti herşeye üstün olan ve her türlü övgüye lâyık bulunan Allah'a iman etmelerinden başka birşey değildi. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Onlardan sadece, Azîz ve Hamîd Allah'a iman ettikleri için öç alıyorlardı. |