Lâ uksimu bi hâzel beled(beledi).
Diyanet İşleri | : | (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Andolsun bu şehre. |
Adem Uğur | : | Andolsun bu beldeye, |
Ali Bulaç | : | Hayır; bu şehre yemin ederim, |
Ali Fikri Yavuz | : | Yemin ederim bu beldeye (Mekke şehrine), |
Bekir Sadak | : | (1-2) Bu, Mekke sehrine yemin ederim; ki sen bu sehirde oturmussun. |
Celal Yıldırım | : | Hayır, bu şehre (Kutsal Mekke'ye) and olsun. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (1-2) Bu şehre (Mekke'ye) yemin ederim; ki sen bu şehirde oturmuşsun. |
Diyanet Vakfi | : | (1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık. |
Edip Yüksel | : | And içerim bu kente, |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Yo... Kasem ederim bu beldeye |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Yo... yemin ederim bu beldeye! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Andolsun bu beldeye |
Fizilal-il Kuran | : | Hayır, and içerim bu şehre. |
Gültekin Onan | : | Hayır; bu şehre yemin ederim, |
Hasan Basri Çantay | : | (Hakıykat kâfirlerin dediği gibi değildir). Şu beldeye yemîn ederim. |
İbni Kesir | : | Şu beldeye yemin ederim; |
Muhammed Esed | : | Ben bu beldeyi tanıklığa çağırırım, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (1-2) Yemin ederim bu beldeye. Ve sen bu beldede ikamet etmektesin. |
Şaban Piriş | : | Hayır, Yemin ederim, bu şehre! |
Suat Yıldırım | : | Hayır! Gerçek, kâfirlerin dediği gibi değil. Bu şanlı belde hakkı için! |
Süleyman Ateş | : | Yoo, and içerim bu kente, |
Tefhim-ul Kuran | : | Hayır; bu şehre yemin ederim, |
Ümit Şimşek | : | (1-2) Yemin ederim bu beldeye-ki sen de bu beldenin sakinisin. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir! |