وِمِنْهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr(nâri).
Diyanet İşleri | : | Onlardan, “Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru” diyenler de vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Öylesi de vardır ki Rabbimiz der, dünyada da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik, bizi ateşin azâbından koru. |
Adem Uğur | : | Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler. |
Ali Bulaç | : | Onlardan öylesi de vardır ki: "Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koru" der. |
Ali Fikri Yavuz | : | Kimi de: “Ey Rabbimiz, bize dünyada iyi hal ver ve âhirette merhamet ihsan et; ve bizi cehennem azabından koru” der. |
Bekir Sadak | : | "Rabbimiz! Bize dunyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi atesin azabindan koru» diyenler vardir. |
Celal Yıldırım | : | Kimi de, «Rabbimiz! bize Dünya'da da iyilik ve güzellik ver, Âhiret'te de iyilik ve güzellik ver ve bizi Cehennem ateşinden koru» der. |
Diyanet İşleri (eski) | : | 'Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru' diyenler vardır. |
Diyanet Vakfi | : | Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler. |
Edip Yüksel | : | Kimi de, 'Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru,' der. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | kimisi de «rabbena bize dünyada bir güzellik ver Ahırette de bir güzellik ve bizi ateş azabından koru» der |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Kimisi de: «Rabbimiz, bize dünyada bir güzellik, ahirette de bir güzellik ver ve bizi ateş azabından koru!» der. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Yine onlardan: «Ey Rabbimiz! Bize dünyada bir güzellik ve ahirette de bir güzellik ver ve bizi ateş azabından koru!» diyenler vardır. |
Fizilal-il Kuran | : | Kimi insanlar da 'Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, Ahirette de güzellik ver ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru' derler. |
Gültekin Onan | : | Kimi de: "Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver). Bizi ateşin azabından koru" der. |
Hasan Basri Çantay | : | Kimi de «Ey Rabbimiz bize dünyada da iyi hal ver, âhiretde de iyi hal ver ve bizi o ateş (cehennem) azabından koru» der. |
İbni Kesir | : | Kimi de; Ey Rabbımız, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru, der. |
Muhammed Esed | : | Ama içlerinde öyleleri de var ki: "Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi ateşin azabından koru!" diye dua ederler. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve nâstan öylesi vardır ki, «Ya Rabbenâ! Bize dünyada hasene ver, ahirette de hasene ver ve bizi ateş azabından muhafaza buyur,» der. |
Şaban Piriş | : | İnsanlardan: -Rabbimiz, bize bu dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru! diyenler vardır. |
Suat Yıldırım | : | Bazıları da, "Ey bizim (Yüce) Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver, Ve bizi cehennem ateşinden koru!" derler. |
Süleyman Ateş | : | Onlardan kimi de: "Rabbimiz, bize dünyâda da güzellik ver, âhirette de güzellik ver, bizi ateş azâbından koru!" der. |
Tefhim-ul Kuran | : | Onlardan öylesi de vardır ki: «Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi ateşin azabından koru.» der. |
Ümit Şimşek | : | Onlardan bazıları da şöyle der: 'Rabbimiz, bize dünyada güzellik, âhirette güzellik ver; bizi ateş azabından koru.' |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Onlardan kimi de şöyle yakarır: "Ey Rabb'imiz, bize dünyada da güzellik ver, âhırette de güzellik ver. Ve bizi ateş azabından koru." |