Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).
Diyanet İşleri | : | Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, doğru yola dönemezler. |
Adem Uğur | : | Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. |
Ali Bulaç | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler. |
Ali Fikri Yavuz | : | Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler. |
Bekir Sadak | : | Sagirdirlar, dilsizdirler, kordurler, bu yuzden dogru yola donmezler. |
Celal Yıldırım | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (doğru yola) dönmezler. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler. |
Diyanet Vakfi | : | Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. |
Edip Yüksel | : | Sağır, dilsiz ve kördürler; yönlerini değiştiremezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık bunlar, dönmezler. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler. |
Fizilal-il Kuran | : | Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler. |
Gültekin Onan | : | Sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler; artık onlar dönmezler (rücu). |
Hasan Basri Çantay | : | (Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler. |
İbni Kesir | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler. |
Muhammed Esed | : | Onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönüşleri de yoktur. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler. |
Şaban Piriş | : | Onlar sağır, dilsiz kör kalarak bir daha dönmezler. |
Suat Yıldırım | : | Sağır, dilsiz ve kördürler onlar. Onun için hakka dönmezler. |
Süleyman Ateş | : | (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (Hakk'a) dönmezler. |
Tefhim-ul Kuran | : | (Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler. |
Ümit Şimşek | : | Artık sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; geri de dönemezler. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler. |
Bu ayet bir hidayet ayetidir, aşağıdaki meallerde ayetin sadece hidayet ile ilgili bölümü yer alıyor olabilir, dikkatinize sunarız. |
Abdullah Aydın | : | Onlar sağırdırlar (hakkı işitmezler.) Dilsizdirler (inandıklarını söylemezler.) Kördürler (gerçekleri görmezler) artık doğru yola dönmezler. |
Ahmet Davudoğlu | : | Sağırdırlar; dilsizdirler, kördürler. Bu sebeple (onlar, doğru yola) dönmezler. |
Ali Arslan | : | (Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (gerçeğe) dönüş de yapamazlar. |
Arif Pamuk | : | (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka, doğru yola) dönmezler. |
Ayntabî Mehmet Efendi | : | Onlar hakkı duymazlar, hakkı söylemezler, hakkı görmezler, dalâletten hidayete dönmezler. |
Bahaeddin Sağlam | : | Onlar sağır, dilsiz ve kördürler ve geri de dönemiyorlar. |
Diyanet Vakfı (1993) | : | Onlar, sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. |
Hasan Tahsin Feyizli | : | (Onlar rûhen) sağır, dilsiz ve kördürler. Artık (bulundukları sapıklıktan Hakk'a) dönmezler. |
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay | : | Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden geri de dönmezler. |
Hüseyin Kaleli | : | “(Onlar) sağırdır, tattır, kördür. Hem de onlar dönmezler.” |
İsmail Mutlu, Şaban Döğen | : | Sağır, dilsiz ve kördürler: gece karanlığında bir ses işitmez, kimseye bir şey işittiremez, bağırsalar da yardıma gelen olmaz, yollarını bulamazlar. Çabaladıkça batar, o musibetten kurtulup geri dönemezler. |
Mustafa İslamoğlu | : | Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler: artık onlar (hakikate) dönmezler. |
Nedim Yılmaz | : | Onlar, sağır dilsiz ve kördür. Artık geri dönemezler. |
Ömer Rıza Doğrul | : | Sağır dilsiz ve kördürler onlar onun için dönemezler. |
Talat Koçyiğit | : | (Onlar), sağırdırlar; dilsizdirler; kördürler. (Bir daha Hakka) dönmezler. |
Ziya Kazıcı, Necip Taylan | : | Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Artık dönmezler. |
Bir Heyet | : | Onlar sağırdırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler. |