قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ مَنْ آمَنَ تَبْغُونَهَا عِوَجًا وَأَنتُمْ شُهَدَاء وَمَا اللّهُ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Kul yâ ehlel kitâbi lime tesuddûne an sebîlillâhi men âmene tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).
Diyanet İşleri | : | De ki: “Ey kitab ehli! (Gerçeği) görüp bildiğiniz hâlde, niçin Allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermeğe yeltenerek inananları Allah’ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | De ki: Ey kitap ehli, kendiniz de tanıksınız, öyle olduğu halde gene zor zoruna ne diye bir eğrilik bulmaya yeltenir de inananları, Allah yolundan döndürmeye çalışırsınız? Allah'sa yaptıklarınızdan gafil değildir ki. |
Adem Uğur | : | De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. |
Ali Bulaç | : | De ki: "Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Alah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir." |
Ali Fikri Yavuz | : | De ki: “- Ey ehl-i kitap! İslâmın hak din olduğunu bildiğiniz halde neden iman edenleri, Allah yolundan (iğriliğini istiyerek) çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan gâfil değildir.” |
Bekir Sadak | : | «Ey Kitab ehli! siz dogru olduguna sahidken, nicin inananlari Allah'in yolunu egri gostermege yeltenerek ondan ceviriyorsunuz? Allah islediklerinizden gafil degildir". |
Celal Yıldırım | : | De ki: Ey Kitap Ehli! İmân edenleri neden Allah yolundan —onda bir eğrilik arayarak— döndürmeye çalışıyorsunuz ? Halbuki (son dinin hak olduğuna, Hz. Muhammed'in son Nebî olarak gönderildiğine) şâhid bulunuyorsunuzdur. Allah işlediklerinizden habersiz değildir. |
Diyanet İşleri (eski) | : | De ki: 'Ey Kitap ehli! Siz doğru olduğuna şahidken, niçin inananları Allah'ın yolunu eğri göstermeğe yeltenerek ondan çeviriyorsunuz? Allah işlediklerinizden gafil değildir'. |
Diyanet Vakfi | : | De ki: Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. |
Edip Yüksel | : | De ki, 'Kitap halkı, doğruya tanık olduğunuz halde neden ALLAH'ın yolunu değiştirmeye yeltenerek inananları saptırıyorsunuz? ALLAH yaptıklarınızdan habersiz değildir.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | De ki ey ehli kitab! niçin Allahın doğru yolundan iman edenleri men'ediyorsunuz, görüb durduğunuz halde niçin onun çarpıklığını istiyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan gafil değildir |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | De ki: «Ey kitap verilenler, niçin inananları Allah'ın doğru yolundan engelliyorsunuz? Görüp durduğunuz halde niçin onun çarpıklığını istiyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.» |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | De ki: «Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir». |
Fizilal-il Kuran | : | De ki; 'Ey ehl-i kitap, niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek inananları o yoldan döndürmeye çalışıyorsunuz? Oysa onun doğru olduğunu biliyorsunuz. Allah yaptıklarınızdan kesinlikle habersiz değildir : |
Gültekin Onan | : | De ki : "Ey Kitap ehli, sizler şahidler olduğunuz halde ne diye inananları Tanrı yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Tanrı yaptıklarınızdan gafil değildir." |
Hasan Basri Çantay | : | De ki: «Ey Kitablılar, kendiniz (İslâm dininin hak olduğunu Kitablarınızda okuyan) şâhidler olduğunuz halde, neye îman edenleri Allah yolundan, kendiniz onda bir eğrilik aramıya yellenerek, döndürmiye çalışıyorsunuz? Allah ne yaparsanız gaafil değil». |
İbni Kesir | : | De ki: Ey Ehl-i Kitab, siz gerçeği gördüğünüz halde Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek, iman edenleri niçin ondan çeviriyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir. |
Muhammed Esed | : | De ki: "Ey geçmiş vahyin izleyicileri! (Doğru olduğuna) bizzat kendiniz şahit olduğunuz halde onu eğri göstermeye çalışarak, (bu ilahi kelama) iman edenleri neden Allah yolundan alıko(ymaya çabalı)yorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir." |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | De ki: «Ey ehl-i kitap! Ne için imân edenleri Allah Teâlâ'nın yolundan men ediyorsunuz? Onun çarpıklığını istiyorsunuz? Halbuki sizler şahitlersiniz, Allah Teâlâ da sizin yaptıklarınızdan gâfil değildir.» |
Şaban Piriş | : | De ki: -Ey kitap ehli, niçin iman edenleri Allah’ın yolunda eğrilik arayarak saptırmaya çalışıyorsunuz? (Oysa siz de onun doğru olduğunu) görüp duruyorsunuz. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. |
Suat Yıldırım | : | De ki: Ey Ehl-i kitap! Siz gerçeği görüp bildiğiniz halde, niçin Allah’ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek iman edenleri Allah yolundan men ediyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir. |
Süleyman Ateş | : | De ki: "Ey Kitap ehli, gerçeğe tanık olduğunuz halde, niçin Allâh'ın yolunu eğri göstermeğe yeltenerek, inanmak isteyenleri Allâh yolundan çevirmeğe çalışıyorsunuz? Allâh yaptıklarınızdan habersiz değildir." |
Tefhim-ul Kuran | : | De ki: «Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.» |
Ümit Şimşek | : | De ki: Ey Kitap Ehli! Gerçeğe tanık olduğunuz halde, niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye çalışıp da inanan kimseyi ondan alıkoyuyorsunuz? Halbuki Allah sizin yaptıklarınızdan asla habersiz değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Şunu da söyle: "Ey Ehlikitap! Neden iman edenleri Allah yolundan alıkoyuyorsunuz? Gözünüzle gördüğünüz halde, Allah yolunu neden çarpıtmak istiyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir." |