Hâlidîne fîhâ, lâ yuhaffefu anhumul azâbu ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).
Diyanet İşleri | : | Onun (lânetin) içinde ebedî kalacaklardır. Onların azabı hafifletilmez, onlara göz açtırılmaz. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve bu lânette ebedî kalırlar, ne azapları hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. |
Adem Uğur | : | Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz. |
Ali Bulaç | : | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Ali Fikri Yavuz | : | Onlar ebedî olarak bu lânet ve azabın içindedirler. Kendilerinden ne azap hafifletilir, ne de onlara merhamet gözü ile bakılır. |
Bekir Sadak | : | Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onlarin azabi geciktirilmez. |
Celal Yıldırım | : | Bu lanet (azabı için)de devamlı kalıcılardır. Ne bu azâb onlardan hafifletilir, ne de (rahmet ile) yüzlerine bakılır. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Orada temellidirler; onlardan azab hafifletilmez; onların azabı geciktirilmez. |
Diyanet Vakfi | : | Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz. |
Edip Yüksel | : | Orada sürekli kalıcıdırlar; azapları hafifletilmez ve kendilerine bakılmaz. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ebediyyen onun içindedirler, azabları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Sonsuza kadar o lanetin içindedirler, azapları hafifletilmez ve kendilerine mühlet verilmez. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır. |
Fizilal-il Kuran | : | Onların bu cezaları süreklidir. Ne azapları hafifletilir ve ne de yüzlerine bakılır. |
Gültekin Onan | : | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Hasan Basri Çantay | : | Onlar bunun (bu lâ'netin ve cehennemin) içinde ebedî kalıcıdırlar. Kendilerinden ne azâb hafifletilir, ne de onlara (yüzlerine, suratlarına) bakılır. |
İbni Kesir | : | Ebediyyen onun içindedirler. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara rahmet nazarıyla bakılmaz. |
Muhammed Esed | : | Onlar bu halde kalacaklar; (ve) ne azapları hafifletilecek, ne de onlara bir mühlet tanınacak. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (Onlar) Bunun içinde ebedîyyen kalıcılardır. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara nazar olunmaz. |
Şaban Piriş | : | O lanette daimidirler. Azap, onlardan hafifletilmez ve onlara bakılmaz da. |
Suat Yıldırım | : | Onlar bu lânetin içinde ebedî kalacaklardır. Ne cezaları hafifletilecek, ne de yüzlerine bakılacaktır. |
Süleyman Ateş | : | O(la'net)in içinde ebedi kalacaklardır. Onlardan azâb hafifletilmeyecek ve onlara asla fırsat verilmeyecektir. |
Tefhim-ul Kuran | : | İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. |
Ümit Şimşek | : | Ebediyen de bu lânet içindedirler; ne azapları hafifler, ne yüzlerine bakan olur. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | O lanet içinde sürekli kalacaklardır. Ne azap hafifletilecektir onlardan ne de yüzlerine bakılacaktır onların. |