يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللّهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللّهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُؤْمِنِينَ
Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne).
Diyanet İşleri | : | (Şehitler) Allah’ın nimetine, keremine ve Allah’ın, mü’minlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Allah'ın nîmet ve ihsânına nâil olduklarından dolayı sevinç içindedir onlar ve Allah, inananların ecrini zâyi etmez. |
Adem Uğur | : | Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. |
Ali Bulaç | : | Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. |
Ali Fikri Yavuz | : | Onlar, Allah’dan gelen bir nimet ve daha üstün bir ihsan sebebiyle sevinirler ve müminlerin mükâfatını Allah’ın zayi etmediği neş’esi içinde bulunurlar. |
Bekir Sadak | : | Onlar Allah'tan olan bir nimeti, bollugu ve Allah'in, muminlerin ecrini zayi etmiyecegini mujdelemek isterler. * |
Celal Yıldırım | : | Onlar Allah'tan gelen bir nîmeti, fazl-u keremi ve Allah'ın mü'minlerin mükâfatını zay'etmiyeceğini de müjdeliyerek ferahlık duyarlar. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Onlar Allah'tan olan bir nimeti, bolluğu ve Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler. |
Diyanet Vakfi | : | Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler. |
Edip Yüksel | : | ALLAH'ın bol nimetini ve ALLAH'ın inananların ödülünü yitirmeyeceği gerçeğini müjdelemek isterler |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Allahın bir ni'metini bir de fazlını ve Allah mü'minlerin ecrini zayi' etmiyeceğini istibşar ederler |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Yine onlar, Allah'ın bir nimeti, bir lütfu ile ve Allah'ın, müminlerin mükafatını zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Onlar, Allah'ın nimetini, keremini ve Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelerler. |
Fizilal-il Kuran | : | Onların sevinci Allah'tan gelen nimet ve lütuf ile O'nun müminlerin mükâfatını kayba uğratmayacağı müjdesinden kaynaklanıyor. |
Gültekin Onan | : | Onlar, Tanrı'dan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Tanrı'nın inançlıların ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. |
Hasan Basri Çantay | : | Onlar Allahdan (gelen) bir ni'metle, (hattâ) daha fazlasıyle ve Allanın, mü'minlere olan mükâfatını zaayi etmeyeceği müjdesiyle de sevinirler. |
İbni Kesir | : | Onlar Allah'tan gelen bir nimet ve kerem ile ve Allah'ın mü'minlerin mükafatını zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler. |
Muhammed Esed | : | Onlar, Allah katından ulaşan bir lütfu, bir nimeti ve Allah'ın inananların hak ettiği ödülü zayi etmeyeceği (vaadini) müjdelemek isterler. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve onlar Allah Teâlâ'dan bir nîmet ile ve bir fazl ile mü'minlerin mükâfaatını Allah Teâlâ'nın elbette zâyi etmeyeceği ile müjdelenip mesrûr bir halde bulunurlar. |
Şaban Piriş | : | Onlar, Allah’ın nimetini ve fazlını ve Allah’ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini de müjdelemek isterler. |
Suat Yıldırım | : | Onlar Allah’ın nimeti ve lütfu ile ve Allah’ın müminlere olan mükâfatını zayi etmeyeceği müjdesiyle de sevinirler. |
Süleyman Ateş | : | Allâh'ın ni'metine, lutfuna ve Allâh'ın mü'minlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler. |
Tefhim-ul Kuran | : | Onlar, Allah'tan bir nimeti bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. |
Ümit Şimşek | : | Onlar, Allah'ın nimetini ve lütfunu, bir de mü'minlerin ecrini Allah'ın asla zayi etmeyeceğini müjdeliyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Allah'tan bir nimeti, bir lütfu ve Allah'ın müminlerin ödülünü vermezlik etmeyeceğini de müjdelerler. |