وَمَا يَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ فَلَن يُكْفَرُوْهُ وَاللّهُ عَلِيمٌ بِالْمُتَّقِينَ
Ve mâ yef’alû min hayrin fe len yukferûh(yukferûhu), vallâhu alîmun bil muttekîn(muttekîne).
Diyanet İşleri | : | Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Hayra ait ne yaparlarsa mutlaka mükâfatını görecekler ve Allah, kendisinden sakınanları pek iyi bilir. |
Adem Uğur | : | Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takvâ sahiplerini çok iyi bilir. |
Ali Bulaç | : | Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. |
Ali Fikri Yavuz | : | Onlar hayra dâir ne işlerse onun mükâfatından asla mahrum edilmiyeceklerdir. Allah, takvâ sahiplerini çok iyi bilendir. |
Bekir Sadak | : | Ne iyilik yaparlarsa, karsiligini bulacaklardir. Allah sakinanlari bilir. |
Celal Yıldırım | : | Hayırdan yana ne yaparlarsa, karşılıksız bırakılmıyacaklardır. Allah, saygı ile kendisinden korkup fenalıklardan sakınanları bilendir. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Ne iyilik yaparlarsa, karşılığını bulacaklardır. Allah sakınanları bilir. |
Diyanet Vakfi | : | Onların yaptıkları hiçbir hayır karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takvâ sahiplerini çok iyi bilir. |
Edip Yüksel | : | Yaptıkları hiç bir iyilik karşılıksız kalmıyacaktır. ALLAH erdemlileri çok iyi bilir. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | ve hayra dair her ne yaparlarsa hiç bir zaman ona küfran ile karşılanmayacaklardır, ve Allah o müttakileri bilir |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Ne hayır işlerlerse, asla karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilir. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah kendisinden gereği gibi sakınanları bilir. |
Fizilal-il Kuran | : | Onların yaptıkları hiçbir iyilik karşılıksız kalmayacaktır. Hiç kuşkusuz Allah takvalıların kimler olduğunu bilir. |
Gültekin Onan | : | Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar (yükferuh). Tanrı, muttakileri bilendir. |
Hasan Basri Çantay | : | Onlar ne hayır işlerlerse elbette On (un mükâfatların) dan mahrum bırakılmayacaklar. Allah, takvaa saahiblerini pek iyi bilendir. |
İbni Kesir | : | Ne hayır yaparlarsa; ondan mahrum bırakılacak değildirler. Ve Allah, takva sahiblerini bilir. |
Muhammed Esed | : | Onların yaptığı hiçbir iyilik karşılıksız bırakılmayacaktır: çünkü Allah, Kendisine karşı sorumluluklarının bilincinde olanları iyi bilir. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve hayırdan her ne yaparlarsa elbette küfrana uğramıyacaklardır. Ve Allah Teâlâ o muttakîleri hakkıyla bilendir. |
Şaban Piriş | : | Ne hayır yaparlarsa, ondan mahrum bırakılacak değillerdir. Allah muttakileri, çok iyi bilmektedir. |
Suat Yıldırım | : | Yaptıkları hayır ve iyiliklerden, mükâfatsız kalan bir tek iyilik bile bulunmayacaktır. Allah günahlardan korunan takvâ ehlini pek iyi bilir. |
Süleyman Ateş | : | Yapacakları hiçbir iyilik inkâr edilmeyecektir. Şüphesiz Allâh, (günâhlardan) korunanları bilmektedir. |
Tefhim-ul Kuran | : | Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. |
Ümit Şimşek | : | Onların işlediği hiçbir hayır karşılıksız kalmayacaktır. Çünkü Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir. |