Felyanzuril insânu ilâ taâmih(taâmihî).
Diyanet İşleri | : | Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Artık insan, yediğine de bir baksın. |
Adem Uğur | : | İnsan, yediğine bir baksın! |
Ali Bulaç | : | Bir de insan, yediğine bir bakıversin; |
Ali Fikri Yavuz | : | Bir de o insan (yediği) yemeğine baksın; (onu rızık olarak kendisine nasıl verdik): |
Bekir Sadak | : | Insan,yiyecegine bir baksin; |
Celal Yıldırım | : | Bir de insan, yiyeceğine bir baksın ! |
Diyanet İşleri (eski) | : | İnsan, yiyeceğine bir baksın; |
Diyanet Vakfi | : | İnsan, yediğine bir baksın! |
Edip Yüksel | : | İnsan, yiyeceğine bir baksın! |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Bir de insan taamına baksın |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Bir de o insan yiyeceğine baksın! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bir de o insan yiyeceğine baksın. |
Fizilal-il Kuran | : | İnsan yiyeceğine bir baksın. |
Gültekin Onan | : | Bir de insan, yediğine bir bakıversin; |
Hasan Basri Çantay | : | Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın. |
İbni Kesir | : | Öyle ya insan yiyeceğine bir baksın. |
Muhammed Esed | : | Öyleyse insan, yiyeceklerin(in kaynağın)a bir baksın: |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (23-24) Hayır hayır.. Ona emrettiği şeyi, o yerine getirmedi. İnsan, bir de taamına bakıversin. |
Şaban Piriş | : | İnsan yemeğine bir baksın. |
Suat Yıldırım | : | (24-31) Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. |
Süleyman Ateş | : | İnsan şu yiyeceğine baksın. |
Tefhim-ul Kuran | : | Bir de insan, yediğine bir bakıversin; |
Ümit Şimşek | : | İnsan yediklerine baksın. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine! |